Examples of using "Necessarily" in a sentence and their turkish translations:
- Bu mutlaka öyle değil.
- Öyle olması şart değil.
tüm bu kötü sonuçlara yol açabilirler,
yanlış olmadığı gibi bir gereklilik aslında
- Savaş mutlaka mutsuzluğa neden olur.
- Savaş mutlaka mutsuzluğa sebep olur.
- Savaş mutlaka mutsuzluğa sebebiyet verir.
hala istedikleri yerde değiller.
İster istemez çevirilere güvenmiyorum.
İster istemez kolay olmayacak.
Dağlar mutlaka yeşil değildir.
Hava durumu tahmini mutlaka güvenilir değildir.
Para mutlaka sizi mutlu etmez.
Mutlaka gitmek zorunda değilsin.
Tom zorunlu olarak gitmek zorunda değil.
Mutlaka gitmek zorunda değilim.
- Başarı ölçüsü mutlaka para değildir.
- Başarı ölçüsü ille de para değildir.
ne denli önemli olduğunu gösterebilirdim.
O zorunlu olarak haklı olduğun anlamına gelmez.
Bu cevap mutlaka yanlış olmayabilir.
Lezzetli görünümlü yiyecek zorunlu olarak iyi tat vermez.
Futbol zorunlu olarak erkeklerle sınırlı değildir.
Güzel çiçekler mutlaka güzel kokmaz.
- Mutlaka gitmek zorunda değilsin.
- Gitmek zorunda değilsin.
İlla böyle bir şeyin olması için
Ama bu o kadar da kötü bir şey değil...
"Yalan söyleme" ille de "doğruyu söyle" anlamına gelmez.
Bir düşmanın bir düşmanı mutlaka bir müttefik değildir.
Erkeklerin kadınlardan fazla avantajı yoktu.
Bu belirli bir yerel yerin liderliği ve geleneksel bilgisini
Büyük bir âlim mutlaka iyi bir öğretmen değildir.
Oraya mutlaka kendin gitmek zorunda değilsin.
Ben o konuda zorunlu olarak seninle aynı fikirde olamam.
Büyük evler yaşamak için mutlaka rahat değildir.
Pahalı saat mutlaka iyi bir saat değildir.
Tom ille de oraya tek başına gitmek zorunda değil.
Günümüzde evlilik, kadınlar için mutlaka bir zorunluluk değil.
Bir ulusun büyük olması için mutlaka güçlü olması gerekmez.
İyi bir cümle mutlaka iyi bir örnek cümle değildir.
Büyük bir unvan mutlaka yüksek bir görev anlamına gelmez.
Bir macera için zorunlu olarak ödemek zorunda değilsiniz.
Seni anlamayan biri mutlaka aptal değildir.
“Benim yüzümü görmek beni görmek değildir.
İdealist ve belki de deneyimsiz bir üniversite mezunu olarak
ama bu davranışların güzel sonuçlara neden olacağını veya başka faktörlerin
hemfikir olmadığım görüşlere karşı bağışıklık kazandırdığıydı,
Gözünüzle gördüğünüz şeylerin doğru olması şart değil.
Bence, alkol sağlığınız için mutlaka kötü değildir.
Şiddet mutlaka en iyi şey değildir ama bazen bir çözümdür.
Fakat, Tom, Esperanto zorunlu olarak bilgisayarlar kadar yapay değil, değil mi?
Ben de bu durumla ilgili kendimden çok hoşnut değildim.
Tüm polis soruşturmaları mutlaka bir suçlu tutuklanmasına yol açmaz.
Uçak rezervasyonunu teyit etmek için muhakkak havaalanına gitmek zorunda değilsin.
Bir sınavı ilk bitiren öğrenci mutlaka en iyi notu almaz.
Pazarlama bölümü ve satış bölümü hedefleri mutlaka aynı değildir.
Modern savaş sanatı dövüşçüler gibi etkili olmak için tepeden tırnağa silahlandırılacak askerleri muhakkak gerektirmez.