Translation of "Millionaire" in Turkish

0.031 sec.

Examples of using "Millionaire" in a sentence and their turkish translations:

Wedged millionaire

çarıklı milyoner

Tom is a millionaire.

Tom bir milyoner.

I'm not a millionaire.

Ben bir milyoner değilim.

You're not a millionaire.

Sen bir milyoner değilsin.

Tom isn't a millionaire.

Tom bir milyoner değil.

- Tom said you're a millionaire.
- Tom said that you're a millionaire.

Tom senin bir milyoner olduğunu söyledi.

- You aren't a millionaire, are you?
- You're not a millionaire, are you?

Sen bir milyoner değilsin, değil mi?

They think I'm a millionaire.

Onlar bir milyoner olduğumu düşünüyor.

I'm not yet a millionaire.

Henüz bir milyoner değilim.

You're not a millionaire yet.

Henüz bir milyoner değilsin.

He looks like a millionaire.

- Milyoner gibi görünüyor.
- O, milyonere benziyor.

Actually, she is a millionaire.

Aslında, o bir milyoner.

His father was a millionaire.

Onun babası bir milyonerdi.

Tom isn't a millionaire yet.

Tom henüz bir milyoner değil.

Tom looks like a millionaire.

Tom bir milyoner gibi görünüyor.

Tom is a multi-millionaire.

- Tom bir multimilyoner.
- Tom bir multimilyonerdir.

- You're not really a millionaire, are you?
- You aren't really a millionaire, are you?

Gerçekten de milyoner değilsin, değil mi?

- You aren't a millionaire yet, are you?
- You're not a millionaire yet, are you?

Henüz milyoner değilsin, değil mi?

Mary wants to marry a millionaire.

Mary bir milyonerle evlenmek ister.

She wants to marry a millionaire.

O bir milyonerle evlenmek istiyor.

You don't look like a millionaire.

Milyonere benzemiyorsun.

You dream of becoming a millionaire.

Sen bir milyoner olmayı hayal ediyorsun.

I'm going to be a millionaire.

Ben bir milyoner olacağım.

I wish I were a millionaire.

Keşke bir milyoner olsam.

Tom was a self-made millionaire.

Tom kendi çabasıyla milyoner oldu.

I'd like to be a millionaire.

Milyoner olmak isterim.

Tom dreams of becoming a millionaire.

Tom bir milyoner olmayı hayal ediyor.

Tom wishes he were a millionaire.

Tom bir milyoner olmayı diliyor.

Who doesn't want to be a millionaire?

Kim bir milyoner olmak istemez?

Tom is a billionaire, not a millionaire.

Tom milyoner değil milyarderdir.

His goal is to become a millionaire.

Onun amacı, bir milyoner olmak.

He wants to become a millionaire overnight.

O bir gecede bir milyoner olmak istiyor.

Tom is a millionaire several times over.

Tom birkaç kez bir milyoner.

Sami dated the daugther of a millionaire.

Sami bir milyonerin kızıyla flört etti.

- Everyone who worked on that project became a millionaire.
- Everybody who worked on that project became a millionaire.

Bu projede çalışan herkes milyoner oldu.

The millionaire began life as a poor boy.

Milyoner, fakir bir çocuk olarak hayata başladı.

He was born poor, but died a millionaire.

O fakir doğdu ama bir milyoner olarak öldü.

Tom always dreamed of being a multi-millionaire.

Tom her zaman bir multimiyoner olmanın hayalini kurdu.

He lives as if he were a millionaire.

Sanki bir milyonermiş gibi yaşıyor.

It is said that he is a millionaire.

Onun bir milyoner olduğu söyleniyor.

He was a millionaire a long time ago.

O, çok uzun zaman önce bir milyonerdi.

I used to dream about being a millionaire.

Bir milyoner olmanın hayalini kurardım.

"Do you want to be a millionaire?" "Who doesn't?"

"Milyoner olmak istiyor musun?" "Kim istemez ki?"

Everyone who worked on that project became a millionaire.

Bu projede çalışan herkes milyoner oldu.

The millionaire intended to purchase the masterpiece regardless of cost.

Milyoner, maliyeti ne olursa olsun başyapıtı satın almaya niyetlendi.

The millionaire lived in complete isolation from the outside world.

Milyoner dış dünyadan tamamen tecrit edildi.

I wonder what it would be like to be a millionaire.

Bir milyoner olmanın nasıl bir şey olacağını merak ediyorum.

A millionaire CEO couldn't possibly speak for the man on the street.

Milyoner bir CEO'nun sokaktaki adam için konuşması mümkün bile değil.

Mrs. Thompson wants to conceal the fact that she is a millionaire.

Bayan Thompson milyoner olduğu gerçeğini saklamak istiyor.

If you create a popular app, you could become a millionaire overnight.

Eğer popüler bir uygulama oluşturursanız bir gecede bir milyoner olabilirsiniz.

If the word "when" didn't exist, my dad would be a millionaire.

"Ne zaman" sözcüğü var olmasaydı, babam bir milyoner olurdu.

The millionaire insisted on acquiring the masterpiece no matter how much it cost.

Maliyeti ne kadar olursa olsun, milyoner sanat eserini alma konusunda ısrar etti.

Idiot millionaire and I got off the village to the city in his movie

salak milyoner ve köyden indim şehire filminde

Norway's sovereign wealth fund is so large, that every Norwegian is a millionaire on paper.

Norveç'in egemen servet fonu o kadar büyüktür ki evrak üzerinde her Norveçli bir milyonerdir.

So far there has been only one participant who won one million Israeli Shekels in "Who Wants to Be a Millionaire" in Israel.

İsrail'deki "Kim milyoner olmak ister" yarışmasında şimdiye kadar yalnızca bir katılımcı bir milyon İsrail Şekeli kazanabildi.