Examples of using "Materials" in a sentence and their turkish translations:
Malzemeler sağlanacaktır.
Fadil yapı malzemeleri satar.
Tom inşaat malzemeleri satıyor.
Bağışıklık tepkimizi değiştirerek
İnşaat malzemeleri şimdi pahalıdır.
plastikten doğal materyallere,
Bütün malzemeleri toparladık.
Malzemeleri Malezya'dan alırız.
Diğer materyallere geçiş yapmak uygulanabilir değil.
Bir vinç ağır inşaat malzemelerini kaldırır.
Bu sandalye geri dönüşümlü malzemeden yapılır.
Bu materyaller bir araya geliyor ve bütünü oluşturuyor.
Gemi Endonezya'dan ham madde taşıyor.
Roman yazarı çalışma için malzemeleri topladı.
Yeni malzemelerin geliştirilmesi ile uğraşmaktadır.
Tom ona gönderdiğin malzemeleri aldı.
- Japonya yurtdışından birçok önemli ham madde ithal eder.
- Japonya yurt dışından çeşitli ham maddeleri ithal eder.
İnşaat malzemeleri şu anda pahalıdır.
Japonya ham madde açısından ithalata bağımlıdır.
Kağıt, cam ve plastik geri dönüştürülebilir malzemelerdir.
Otobüs birçok yanıcı malzeme taşır.
Bugün bazı malzemeler almaya gideceğim.
Yapı malzemeleri bu sıralar çok pahalı.
Beslenme ve malzeme gibi alanlara yapılan yatırımları da içeriyordu.
ne kadar çok şey öğrendiğimizi söyledim.
Ve biz de bazı hammaddeleri dünyaya satıyoruz
normalde yangına dayanıklı malzemeler bile alev haline geldi.
Biz ham madde ithal ederiz ve bitmiş ürünler ihraç ederiz.
Plastik birçok geleneksel malzemenin yerini almaktadır.
Japonya ham maddelerinin çoğunu ithal etmek zorunda.
Giyim eşyasının hangi malzemelerden yapıldığını merak ediyorum.
Sami inşaat malzemeleri satan bir şirket için çalıştı.
Cankurtaran yüksek kaliteli malzemelerden yapılmış olmalıdır.
Bu iki pantolon farklı malzemelerden yapılmaktadır.
Işık dalgaları uzayda ve farklı türde malzemelerde yolculuk ederler.
Ay'daki problem şu, yerel malzeme ne?
Ve artık her ülke hammadde sıkıntısı çekmeye başlıyacak
Bir kitap yazmak için henüz gerekli malzemeleri toplamadım.
Hammadde teminini ne yapacaksın peki?
Bir yerden sonra hammadde sıkıntısı çekmeye başlayacağız
Japonya, Çin'den hammadde ithal eder ve Çin'e hazır ürün ihraç eder.
Kuzenim gibi inşaatçılar, sık sık şantiyeye ağır malzemeler taşımak zorundalar.
Şimdiki mikroskoplar, maddenin moleküler yapısını ince detaylarla gözlemlememize olanak sağlar.
Fransızca öğrenmeye başlamak istiyorum. Çalışmak için bana biraz malzeme tavsiye edebilir misin?
Fakat karmaşa dolu yıllar sonrası Macar ordusu çok sayıda malzeme ve insan kaybı yaşadı
Katmanlama ve malzeme gibi, golf toplarının uçuşlarını da azaltabilir ve problemi çözebilir.