Translation of "Masks" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Masks" in a sentence and their turkish translations:

- Put your masks on.
- Put on your masks.

Maskelerinizi takın.

The masks are falling.

Maskeler düşüyor.

You have got masks.

Sizin maskeleriniz var.

The masks are off.

Maskeler çıkarıldı.

We'll be wearing gas masks.

Biz gaz maskesi takıyor olacağız.

The bank robbers were wearing masks.

Banka soyguncuları maske takıyorlardı.

I think we should wear masks.

Maske takmamız gerektiğini düşünüyorum.

Sami's smile masks a tragic past.

Sami'nin gülümsemesi trajik bir geçmişi maskeliyor.

Two men wearing masks robbed the bank.

Maskeler takan iki adam bankayı soydu.

All the bank robbers were wearing masks.

Bütün banka soyguncuları maske takıyorlardı.

The policemen wore gas masks and helmets.

Polisler gaz maskesi ve kask giydi.

People wear masks to prevent getting a disease.

İnsanlar bir hastalığa yakalanmayı önlemek için maske takar.

Where do I get masks for water sports?

Su sporları için nerede maskeler alırım?

Two men wearing ski masks entered the bank.

Kayak maskeleri takan iki kişi bankaya girdi.

A group of men wearing masks attacked Tom.

- Maskeli bir grup adam Tom'a saldırdı.
- Maske takmış bir grup adam Tom'a saldırdı.

Okay brother! We sell masks, we find our way to Earth.

Olur mu abi! Maske yapar satarız Dünya'ya yolumuzu buluruz.

If cabin pressure should change, panels above your seat will open revealing oxygen masks.

Kabin basıncının değişmesi gerekiyorsa, koltuğunuzun üzerindeki paneller oksijen maskelerini açığa çıkaracaktır.

There is so much pollution in New York that joggers often wear masks when running.

New York'ta o kadar çok kirlenme var ki koşucular genellikle maske takarlar.

Just how well can masks block the, even smaller than pollen, yellow sand dust? I think it much more of a nuisance than pollen.

Maskeler polenlerden bile daha küçük sarı kum tozunu ne kadar iyi engelleyebilir ki?Sanırım o polenden oldukça daha fazla baş belasıdır.

How horrible, fantastic, incredible it is that we should be digging trenches and trying on gas-masks here because of a quarrel in a far away country between people of whom we know nothing.

Kim olduklarını bilmediğimiz insanların arasında, çok uzak bir ülkedeki savaş yüzünden burada gaz maskeleri denemek ve hendekler kazmak zorunda olmamız ne kadar korkunç, fantastik, inanılmaz.