Examples of using "Lounge" in a sentence and their turkish translations:
Bu bir salon.
- Öğrenciler öğretmenler odasına giremez.
- Öğrencilerin öğretmenler odasına girmesi yasak.
Tom'u eğlence salonundan getireyim mi?
Tom bir fincan kahve taşıyarak salona geldi.
Mary havuzun yanındaki bir şezlong üzerinde uzandı.
Tom üzerinde herhangi bir giysi olmadan evin etrafında aylak aylak dolaşır.
Bu akşam otelin kokteyl salonunda buluşabiliriz.
Başka herkes çok meşgulken böyle kaytaramazsınız.
Biz bir kafede hızlı bir öğle yemeği yedik.
Tatil günlerimde filmlere gitmek, kafelerde dolaşmak ve yemek yapmak gibi şeyler yapıyorum.