Examples of using "Supermarket" in a sentence and their turkish translations:
Büyük bir süpermarket vardır.
En yakın süpermarket nerede?
Tom bir süpermarkette çalışır.
- Tom bir süpermarkette çalışır.
- Tom süpermarkette çalışır.
- Tom süpermarkette çalışıyor.
İspanyol supermarketinde.
Ne büyük bir süpermarket!
Süpermarket açık.
En yakın süpermarket nerede?
Süper markette idim.
Tom süpermarkete gitti.
Süpermarket kepenk indirdi.
- Süper markete gittim.
- Süpermarkete gittim.
Mary bir süpermarkette çalışıyor.
Yakında bir süpermarket var mı?
Tom bir süper markette çalışmaktadır.
Zaman zaman o spermarket indirim yapıyor.
Büyük bir süpermarketimiz var.
Ben, süpermarketin açıldığını ilan ettim.
- Süpermarketteydim.
- Ben süper marketteydim.
Ben süpermarkete gidiyorum.
Tom süpermarkete gitti.
Annem süpermarkete gitti.
Tom süpermarkette çalışır.
Süpermarkete gidiyorum.
O, süpermarketteydi.
O süpermarketteydi.
Süpermarket hâlâ açık mı?
Tom süpermarkete gitti.
Mary süpermarkete gider.
Tom süpermarkette.
Tom süpermarkete yürüdü.
Supermarket saat onda açılır.
Süpermarket bu akşam açık mı?
Bir süpermarkete alışverişe gitti.
Süpermarketi yağmalamaya gidelim!
Arkadaşım süpermarkette çalışıyor da..
Affedersiniz. Süpermarket açık mı?
Onlar yumurtaları süpermarkette satarlar.
Asya markete gittik.
Sadece süpermarketten geri döndüm.
Bu süpermarket sadece cumartesi günü teslimat yapar.
Onlar süpermarkette sebze satın alır.
Yakınlarda nerede bir süpermarket bulabiliriz?
Süpermarket rafları hemen hemen boştu.
Süpermarket birçok part-time çalışanı işe aldı.
Ben süpermarkette alışveriş etmeye gidiyorum.
Buraya yakın bir süpermarket var mı?
Bunu süpermarketten satın aldım.
Tom süpermarket civarında Mary'yi izledi.
Tom şimdi süpermarkette.
- Süpermarket kapandı.
- Süpermarket kepenk indirdi.
Şimdi bir süpermarkette çalışıyorum.
Tom süpermarkete geri döndü.
Sami yerel bir süpermarkete gitti.
Süpermarkete gittin mi?
Tom yerel süpermarkette çalışıyor.
Süpermarket saat kaçta açılıyor?
O, süpermarkete gidecek mi?
Çevremizde büyük bir süpermarket var.
Süpermarkette bir elektrikli süpürge aldı.
Geçen ay yeni süpermarket açıldı.
O, kasabada bir süpermarket çalıştırır.
Tom, Mary'yle birlikte bir süpermarkette çalıştı.
İstediğim şey süpermarkette yoktu.
Süpermarketten ne alır?
Yerel süpermarketin organik bir bölümü var.
Mahallemizde yeni bir süpermarket açıldı.
Onlar süpermarkette sebze satın alıyorlar.
Süpermarket pazartesiden cumartesiye kadar açıktır.
Eskiden bir süpermarkette çalışırdım.
Evinin yanında bir süpermarket var mıdır?
Tom onun yerine başka bir süpermarkete gitmeyi önerdi.
Tom şu anda bir süpermarkette çalışıyor.
Süpermarketin nerede olduğunu biliyor musun?
Tesadüfen bir süpermarkette karşılaştık.
Aldi bir Alman indirim süpermarketleri zinciridir.
Tom bir süper markette yarı zamanlı çalışmaktadır.
Evim süpermarkete yakındır.
Süpermarkete uğrayacağım.
Bu alışveriş merkezinde bir süpermarket var mı?
Süpermarkette onu aradım.
Süpermarkette bir tezgahtardır.
Tom bir süpermarketin sahibi.
Tom şu anda süpermarkette.
Süpermarketin nerede olduğunu bilmiyorum.
Süpermarkette ne satın aldın?
Tom ve Mary süpermarkette.