Examples of using "Kitten" in a sentence and their turkish translations:
Yavru kedi öldü.
O kedi yavrusu çok şirin.
Kedi yavrusu içeri girmek istedi.
Kedi yavrusu mışıl mışıl uyudu.
Bir kedi yavrusu doğdu.
O, kedi yavrusunu incitti mi?
Kedi yavrusuna "jaguar"diye seslendi.
Yavru kedi uyumak istiyor.
Benim kızım bir yavru kedi istiyor.
Kedi yavrusuna Tama adını verdim.
Yavru kedi topla oynuyor.
Yavru kedi kestiriyor.
Motor bir yavru kedi gibi mırıldıyor.
Muhabir: Ona bir yavru kedi mi almıştınız?
Tom ve Mary yetim kalmış yavru bir kediyi kurtardı.
Yavru kedi yağmurda oynuyor.
Yavru kedimi görmek istiyor musun?
- Sonunda diğer kedi yavrusunu seçti.
- Sonunda başka bir yavru kedi seçti.
Kedi yavrusu yuvarlanan sikkeleri kovalamayı severdi.
- Tom yavru kedinin fotoğrafını çekti.
- Tom kedi yavrusunun bir resmini çekti.
Doğum gününde yavru kedi alınmış.
Yavru kedi bacaklarımın arasında uyuyor.
Kedi yavrusu masanın altında süt içiyordu.
Kaplan yavrusu büyük bir kedi yavrusu gibi görünüyordu.
Yavru kedi ağaçtan inemedi.
O, farklı bir kedi yavrusu aramaktan vazgeçti.
Dedem ve ninem yavru kediye her gün bolca süt verdi ve kedi kısa sürede büyüyüp semirdi.
Sen gidince yavru kedine bakacağım.
Küçük bir kız yavru bir kediyle yanıma oturdu.
Sen yokken yavru kedinle ilgileneceğim.
Ben kediye "Tama" adını verdim.
Günü internette fingirdek kız videoları izlemekle geçiriyor.
ve ona yavruyu kurtaramayacağımı söylemek zorunda kaldığımda
Kedi yavrusu fincan tabağına döktüğüm sütü şapırdatarak içti.
Annemle birlikte bu yavruyu eve götürdük, ona Tucker adını verdik
Profesyonel bir Noel Baba, neredeyse ölecek bir kedi yavrusunu getirdiğinde -
O bir anne gorilin kendi bebeğini tuttuğu gibi kedi yavrusunu tuttu.
Tom kedi yavrusu bir ağaçta sıkıştığı zaman itfaiyeyi aradı.
Dünya çapında, gazeteler ve televizyon istasyonları Koko ve onun yavrusunun hikayesini anlattı.
Geçen gün Tom'u gördüm. Nehirde boğulmakta olan bir kedi yavrusuna yardım ediyordu.