Translation of "Insect" in Turkish

Keep this insect alive.

Bu böceği canlı tut.

He crushed the insect mercilessly.

O böceği acımasızca ezdi.

Because they feed on pest insect

bunun dışında haşere böcek ile beslendikleri için

I ate an insect by accident.

- Ben kazara bir böcek yedim.
- Ben yanlışlıkla bir böcek yedim.

Have you ever eaten an insect?

Hiç böcek yedin mi?

The cockroach is a disgusting insect.

Hamamböceği iğrenç bir böcek.

This insect is tiny, but very dangerous.

Bu böcek küçük ama çok tehlikelidir.

Tom looked very closely at the insect.

Tom böceğe çok yakından baktı.

This entomologist has a large insect collection.

Bu böcek bilimcisinin büyük bir böcek koleksiyonu var.

What do you call this insect in English?

İngilizcede bu böceğe ne diyorsunuz?

You should try not to scratch insect bites.

Böcek ısırıklarını kaşımamaya çalışmalısınız.

You should try not to scratch your insect bites.

Böcek ısırıklarını kaşımaya çalışmaman gerekir.

But how can such a small insect be so precise?

Ama böyle küçük bir böcek nasıl bu kadar kusursuz olabilir?

The insect grew out of a pupa into an imago.

Böcek bir pupa halinden ergen haline dönmüştür.

I got a lot of insect bites in the woods.

Ormanda beni bir sürü böcek ısırdı.

Some forensics researchers study the rate of insect colonization of carcasses.

Bazı adli araştırmacılar karkasların böcek kolonizasyon oranını çalışmaktadırlar.

Thanks to this book, I learned some interesting facts about this insect.

Bu kitap için teşekkürler, bu böcek hakkında bazı ilginç şeyler öğrendim.

Tom drove to the store and bought three cans of insect spray.

Tom arabayla mağazaya gitti ve üç kutu böcek spreyi satın aldı.

- Don't forget to bring insect repellent.
- Don't forget to bring bug spray.

Böcek ilacı getirmeyi unutma.

He wrote an opera about a stick insect going through high school.

Liseye giren bir sopa çekirgesi hakkında bir opera yazdı.

The centipede’s main role as a predator is to keep insect populations in check.

Kırkayağın avcı olarak temel görevi böcek popülasyonlarını kontrol altında tutmaktır.

- I swallowed a fly.
- I ate an insect.
- I chowed down on an ant.

- Bir sinek yuttum.
- Sinek yuttum.

The wicked witch cast an evil spell on the man and turned him into an insect.

Kötü cadı adama kötü bir büyü yaptı ve onu bir böceğe çevirdi.

- Tom used an insect net to collect bugs.
- Tom used a bug net to collect bugs.

Tom böcekleri toplamak için bir böcek ağı kullandı.

Although rainforests make up only two percent of the earth's surface, over half the world's wild plant, animal and insect species live there.

Yağmur ormanları dünya yüzeyinin sadece yüzde ikisini kaplamasına karşın; vahşi bitki, hayvan ve bitki türlerinin yarısından fazlası orada yaşar.