Examples of using "Hereditary" in a sentence and their turkish translations:
Bebeğimin kalıtsal bir hastalığı var.
Oğlumun kalıtsal bir hastalığı var.
Bahsettiğimiz hastalık kalıtsal.
muazzam bir özel gelirle Neuchâtel ve Valangin'in kalıtsal, egemen prensi yaptı.