Translation of "Headlines" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Headlines" in a sentence and their turkish translations:

Headlines, radio, newspapers,

Haber başlıkları, radyo, gazeteler...

Have you seen the headlines?

Haber başlıklarını gördün mü?

I only read the headlines.

Ben sadece başlıkları okurum.

Sami's story dominated the headlines.

Sami'nin hikâyesi manşetlere hakim oldu.

He glanced at the headlines.

Manşetlere göz gezdirdi.

Tom only glanced at the headlines.

Tom sadece başlıklara baktı.

Tom usually only reads the headlines.

Tom genellikle sadece başlıkları okur.

I usually only read the headlines.

Ben genellikle sadece başlıkları okurum.

Everyone was delighted by this morning's headlines.

Herkes bu sabahki haber başlıklarından memnundu.

If you compare bleeding headlines of the present

geçmişin gül desenli fotoğraflarıyla karşılaştırırsanız

Tupamaros once more make it into international headlines.

Tupamaro'lar bir kez daha uluslararası basında manşet oldu.

Headlines are supposed to grab the reader's interest.

Başlıkların okuyucunun ilgisini çekmesi gerekiyor.

Tom picked up the newspaper and read the headlines.

Tom gazeteyi aldı ve manşetleri okudu.

But I wasn't supposed to be in the headlines in the country of this man.

Ama bu adamın ülkesinde benim manşet olmamam gerekiyordu.