Translation of "Handling" in Turkish

0.150 sec.

Examples of using "Handling" in a sentence and their turkish translations:

We're handling it.

Onunla başa çıkıyoruz.

I'm handling this.

Bunun üstesinden geliyorum.

I'm handling the situation.

Durumu idare ediyorum.

How's Tom handling it?

Tom onunla nasıl baş ediyor?

These require careful handling.

Bunların dikkatli kullanılması gerekir.

Tom is handling it.

Tom bunu hallediyor.

Is there a handling charge?

Teslim giderleri var mı?

Handling dynamite can be dangerous.

Dinamit taşıma tehlikeli olabilir.

Tom is handling it well.

Tom bununla iyi başa çıkıyor.

She's good at handling children.

O, çocuklarla başa çıkmada iyidir.

Tom is handling it very well.

Tom onunla çok iyi başa çıkıyor.

Tom isn't handling it very well.

Tom onunla çok iyi başa çıkmıyor.

How much is the handling charge?

- İşlem ücreti ne kadar?
- Taşıma ücreti ne kadar.

The handling of dynamite is dangerous.

Dinamit kullanmak tehlikelidir.

Tom is good at handling children.

Tom çocuklarla ilgilenmede iyidir.

- I think Tom is handling it well.
- I think that Tom is handling it well.

Sanırım Tom onun üstesinden iyi geliyor.

Tom isn't handling it the right way.

Tom bunu doğru şekilde ele almıyor.

Tom is handling the situation very well.

Tom durumu çok iyi idare ediyor.

Tom isn't handling the situation very well.

Tom durumu çok iyi idare etmiyor.

She is used to handling this machine.

O, bu makineyi kullanmaya alışıktır.

I'm the one who is handling this.

Bunun üstesinden gelen benim.

I have great difficulty in handling the child.

Çocuğu idare etmekte büyük zorluk çekiyorum.

He made good progress in handling this machine.

O, bu makineyi kullanmada iyi ilerleme kaydetti.

Tom isn't handling the situation well at all.

Tom durumla hiç iyi meşgul olmuyor.

The President is capable of handling the difficulties.

Başkan zorluklarla başa çıkabilir.

He was found guilty of handling stolen goods.

Çalıntı mal alıp satmaktan suçlu bulundu.

We are simply less capable of handling the busy.

meşguliyetinizle daha az başa çıkabilmeniz.

How do you think we need to be handling this?

Bunu nasıl ele almamız gerektiğini düşünüyorsun?

My work at the TV station is handling letters written in by viewers.

Televizyon istasyonundaki işim izleyiciler tarafından yazılan mektupları ele almak.

What does Tom really think of the way we've been handling this problem?

Bu sorunu ele alma biçimimizle ilgili Tom gerçekten ne düşünüyor?

What does he really think of the way we've been handling this problem?

Bu meseleyi ele alışımızla ilgili kafasından asıl geçenler ne?

Davout’s masterful handling of his troops enabled  Third Corps to repel the Prussian onslaught.  

Davout'un birliklerini ustaca idare etmesi, Üçüncü Kolordu'nun Prusya saldırısını püskürtmesini sağladı.

Two days later, at Waterloo, Napoleon left much of the tactical handling of the battle

İki gün sonra, Waterloo'da Napolyon, savaşın taktiksel idaresinin çoğunu

And proved uniquely effective at handling the  challenges posed by a new era of European warfare.

ve yeni bir Avrupa savaşı döneminin ortaya çıkardığı zorlukların üstesinden gelmede benzersiz bir şekilde etkili olduğunu kanıtladı.

But he failed to follow up his advantage, and left the tactical handling of the battle

Ancak avantajını takip edemedi ve savaşın taktiksel idaresini başkalarına