Examples of using "Genetic" in a sentence and their turkish translations:
yani DNA genetik kodunuzu.
- Genetik hastalıklar çoğunlukla tedavi edilemez.
- Kalıtsal hastalıkların genelde tedavisi yoktur.
Genetik mühendisliği doğayı geliştirir mi?
O, genetik piyangoyu kazandı.
- Kistik fibrozis genetik bir hastalıktır.
- Kistik fibrozis, kalıtsal bir hastalıktır.
beynimiz büyük bir genetik mutasyona uğradı
Genetik mühendisliğini insanlar üzerinde kullanmalı mıyız?
O, genetik piyangoyu kazandığını kabul ediyor.
Diğer hiçbir gezegen cismi, aynı genetik ilişkiye sahip değil.
Genetik mühendisliği sayesinde, mısır kendi böcek ilaçlarını üretir.
Bu hastalık nadir bir genetik mutasyon tarafından oluşur.
Genetik tıptaki gelişmelerin
Bu hayvanın, bazı kalıtsal sorunları varmış gibi görünüyor.
Bizim hücrelerde kromozomlar genetik materyalimizin bütününü içerir.
Genetik mühendisliği sayesinde artık lavda yüzen penguenler var.
Onun ailesi birkaç yüzyıl öncesine dayanan genetik hastalıkların bir öyküsüne sahipti.
Senin gıdan ya da dilin veya genetik yapın seni daha kadınsı yapar mı?
Genetik modifikasyonun bir örneği balık genlerinin çilek ve domatese enjeksiyonudur, bu meyvelerin donmasını engelleyen bir süreç.