Examples of using "Fingerprints" in a sentence and their turkish translations:
Hiç parmak izi yok.
Dan, Linda'nın parmak izlerini analiz etti.
Hiç parmak izi yoktu.
Parmak izleri Sami'ninkilerle eşleşti.
Tek yumurta ikizlerinin farklı parmak izleri var.
Polis herhangi bir parmak izi buldu mu?
Tom'un parmak izleri tabancanın üstündeydi.
Parmak iziniz silahın üstündeydi.
Dan, Linda'nın parmak izlerini almayı başardı.
Sami'nin parmak izleri o bardağın üzerindeydi.
Senin parmak izlerin Tom'un odasının her yerindeydi.
Çanta üzerinde çok sayıda parmak izi vardı.
Bıçakta parmak izlerin bulundu.
Tabancada parmak izlerin bulundu.
Bıçakta parmak izleri yoktu.
Polis Dan'ın parmak izleri ile kimliğini belirledi.
Polis parmak izi için minibüsü tozladı.
Polis, Fadıl'ın parmak izlerini Dania'nın cesedinde buldu.
Sami parmak izlerini Leyla'nın kapısında bıraktı.
Sami'nin parmak izleri bir bardağın üzerinde bulundu.
Tom parmak izlerini bıçaktan dikkatlice sildi.
Sizin parmak izleriniz cinayet silahı üzerinde bulundu.
Şarap bardağında hiç parmak izi buldun mu?
Polis Tom'un parmak izlerini orada bulduğunu söyledi.
- Polis, Mary'nin evinde Tom'un parmak izlerini buldu.
- Polis, Tom’un parmak izlerini Mary’nin evinde buldu.
Polis, Tom'un parmak izlerini kapı kolunun üzerinde buldu.
Polis, Leyla'nın parmak izlerini kapı tokmağının üzerinde buldu.
Polis, Sami'nin parmak izlerini kapı tokmağının üzerinde buldu.
Silahta kalan parmak izleri şüphelininki ile uyuşuyor.
Bıçaktaki parmak izleri onun suçunu ortaya çıkardı.
Tek kanıt pencere üzerindeki parmak izleriydi.
Parmak izi olmadan polisin güveneceği bir şeyi yoktu.
Odada bırakılan parmak izleri katilin suçlu olduğunu kanıtladı.
Tom'un kapı tokmağından parmak izlerini sildiğini gördüm.
Silahta kalan parmak izleri şüphelininki ile uyuşuyor.
Sami'nin parmak izleri bu evdeki hiçbir yerde görülmüyor.
Tom parmak izi bırakmamak için bir lastik eldiven giydi.
Tom cinayet silahında parmak izlerini bırakmaktan kaçınmak için eldivenler giydi.
Polis Tom'un parmak izlerinin cinayet silahı üzerinde bulunduğunu söyledi.
Polislerin kapı tokmağında buldukları tek parmak izleri Tom'unkilerdi.
Bak, ne inanılmaz bir tesadüf! Tom benimle aynı parmak izlerine sahip.
Bak, ne inanılmaz bir tesadüf, Tom'un benimle aynı parmak izi var!
Polis silahtaki parmak izlerini kapıdakilerle karşılaştırdı.
Tom cesedin bulunduğu odanın kapı kolunda parmak izleri bıraktı.