Translation of "Nails" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Nails" in a sentence and their turkish translations:

- Don't bite your nails.
- Don't bite your nails!

Tırnaklarını ısırma.

And manicured nails.

ve manikür yapılmış tırnakları vardı.

Clip your nails.

Tırnaklarını kes.

Cut your nails.

Tırnaklarınızı kesin.

Stop biting your nails.

Tırnaklarını ısırmaktan vazgeç.

Tom bites his nails.

Tom tırnaklarını ısırıyor.

Mary filed her nails.

Mary tırnaklarını törpüledi.

Her nails are red.

Onun tırnakları kırmızıdır.

Sami had no nails.

Sami'nin tırnakları yoktu.

Tom pulled out the nails.

Tom çivileri çıkardı.

Tom is biting his nails.

Tom tırnaklarını yiyiyor.

Mary is filing her nails.

Mary tırnaklarını törpülüyor.

My nails are too short.

Benim tırnaklarım çok kısa.

You're as tough as nails.

Sen çivi gibi sertsin.

They pulled out the nails.

Onlar çivileri söktü.

She stared at her nails.

O, tırnaklarına baktı.

Mary chewed on her nails.

Mary tırnaklarını çiğnedi.

I loved her manicured nails.

Onun manikürlü tırnaklarını sevdim.

What color are your nails?

Tırnakların ne renk?

My nails are blue-green.

Benim tırnaklarım mavi-yeşildir.

I just cut my nails.

Ben sadece tırnaklarımı kestim.

I just clipped my nails.

Ben sadece tırnaklarımı kısalttım.

Mary is doing her nails.

Mary tırnaklarını yapıyor.

Tom chewed on his nails.

Tom tırnaklarını çiğnedi.

Get a hammer and nails.

Çekiçle çivi getir.

Tom is clipping his nails.

Tom tırnaklarını kesiyor.

Tom is cutting his nails.

Tom tırnaklarını kesiyor.

Stop biting your nails already.

Tırnaklarını yemeyi kes artık.

Mary is getting her nails done.

Mary tırnaklarını yaptırıyor.

She always paints her nails red.

O, tırnaklarını hep kırmızıya boyar.

Mary chewed on her nails nervously.

Mary sinirli olarak tırnaklarını çiğnedi.

I need a box of nails.

Bana bir kutu çivi lazım.

Why are you biting your nails?

Neden tırnaklarını ısırıyorsun?

Mary pretended to polish her nails.

Mary tırnaklarını parlatıyor gibi davrandı.

Tom bought a box of nails.

Tom bir kutu çivi satın aldı.

- Cut your nails.
- Cut your fingernails.

Tırnaklarını kes.

And when you cut nails at night

Ve siz gece tırnak kestiğinizde

I never cut my nails at night.

Gece tırnaklarımı asla kesmem.

Mary's nails were painted a bright red.

Mary'nin tırnakları parlak kırmızıya boyanmış.

Where can I buy lumber and nails?

Nerede kereste ve çivi satın alabilirim?

I forgot to trim my dog's nails.

Ben köpeğimin tırnaklarını kırpmayı unuttum.

She has a habit of biting her nails.

Tırnaklarını yeme alışkanlığı var.

Tom pulled some nails out of the wall.

Tom duvardanbazı çiviler çıkardı.

Human nails were part of the witch's brew.

İnsan tırnakları, cadı içkisinin bir parçasıydı.

Tom has the habit of biting his nails.

Tom'un tırnaklarını ısırma alışkanlığı vardır.

When was the last time you cut your nails?

En son ne zaman tırnaklarını kestin?

Mary is filing her nails with a nail file.

Mary bir tırnak törpüsü ile tırnaklarını törpülüyor.

Mary ran her perfectly manicured nails through her hair.

Mary mükemmel şekilde manikürlü tırnaklarını saçının içinden geçirdi.

I have a bad habit of biting my nails.

Tırnaklarımı yemek gibi kötü bir alışkanlığım var.

Tom went to the hardware store to buy some nails.

Tom biraz çivi almak için hırdavatçı dükkanına gitti.

I'll have time to file my nails while you're dressing.

Sen giyinirken tırnaklarımı törpüleyecek zamanım olacak.

Have you noticed any changes in your hair or nails?

Saçınızda ya da tırnaklarınızda bir değişiklik fark ettiniz mi?

At night it was still an incident to cut nails, but

Gece yine de tırnak kesmek bir olaydı fakat

You must get rid of the habit of biting your nails.

Tırnaklarını yeme alışkanlığından kurtulmalısın.

Traditional Japanese furniture is made without using any nails or screws.

Geleneksel Japon mobilyaları çivi ya da vida kullanılmadan yapılır.

He has a habit of scratching his back and biting his nails.

Onun sırtını kaşıma ve tırnaklarını yeme alışkanlığı vardı.

A magnet can pick up and hold many nails at a time.

Bir mıknatıs bir seferde çok sayıda çiviyi toplayabilir ve tutabilir.

I can't cut my nails and do the ironing at the same time!

Aynı anda tırnaklarımı kesip ütü yapamam!

Tom went to the hardware store to buy another hammer and some nails.

Tom bir çekiç daha ve bir miktar çivi almak için nalbura gitti.

Before the alarm clocks, people stuck nails into candles to wake up at a specific time. It was even possible to make a snooze function by using multiple nails with short gaps.

Alarmlı saatlerden önce insanlar belli bir saatte kalkmak için muma çivi sokuyorlardı. Hatta kısa aralıklarla çok sayıda çivi kullanarak alarm erteleme fonksiyonu yapmak bile mümkündü.

The suspect had a nervous disposition, was a chain smoker and had bitten his nails down to the quick.

Şüphelinin sinirli bir yaradılışı vardı, bir sigara tiryakisiydi ve sapına kadar tırnaklarını yemişti.

If you want to seduce this douche, then you'll have to start painting your nails red instead of chewing them.

Bu dallamayı baştan çıkarmak istiyorsan, tırnaklarını yiyeceğine gidip kırmızı oje süreceksin.