Examples of using "Figure" in a sentence and their turkish translations:
Artistik patinajı beğenir misin?
Onun hiçbir figürü yoktur.
Bir şeyler ayarlamaya çalışacağız.
Bunu çözelim.
Bir hal çaresine bakacağım.
Sen onu halledersin.
Bunu halledeceksin.
- Figür pateni izliyorum.
- Artistik buz pateni izliyorum.
Biz bunu çözeceğiz.
Bunu çözelim.
Onu kendin bul.
Ben bunu halledeceğim.
İşleri halledeceğiz.
Tom dünyaca ünlü bir figür patencisi ile figür pateni çalışıyor.
Bir şeyi anlamaya çalışıyorum.
Tom bunu halledecek.
Rakam astronomik olacaktır.
O iyi bir şahsiyete sahiptir.
Bunu anlayamıyorum.
Bunu birlikte çözelim.
Hal çaresine bakayım.
Onu daha sonra halledeceğiz.
Bunu nasıl buluyorsun?
Bunu anlamaya çalış.
Bu, lafın gelişi.
Tom onu çözemedi.
Keiko'nun güzel bir fiziği var.
Ben bunu anlayamam.
Tom bunu anlayamaz.
Hiçbir şey bulamıyorum.
Ben onu çözemedim.
Tom'u çözemiyorum.
Biz bunu çözemedik.
Kate iyi bir endama sahip.
Favori artistik patinajcın kim?
Onu anlayamıyorum.
O zarif bir görünüme sahip.
Bunu anlayamadım.
Mary bir artistik patinajcıdır.
O, orantılı bir figüre sahip.
O trajik bir karakterdi.
Tom bir artistik patinajcı.
Tom bir Lichtenberg figürü yaptı.
Tom figür pateni yapmayı öğreniyor.
Bunun hepsini nasıl anladın?
tüm yörüngeyi anlamaya koyuldular.
Onun çok iyi bir figürü var.
O orantılı bir figüre sahiptir.
Çözemedim gitti.
Onu nasıl hallettin?
Ne olduğunu çözemiyorum.
Amacını çözemiyorum.
Bunu çözmek istiyorum.
Hiç kimse bunu halledemez.
Hal çaresine bakmam gerekiyor.
Biz bunu çözmek zorundayız.
Bu sadece bir konuşma şekli.
Ben kendim bir yolunu bulabilirim.
Bunu halletmek zorundayım.
Gerçekten bunu anlayamıyorum.
Onu çözeceğimi söyledim.
Bunu anlayacağından eminim.
Bunu düşünerek bulacağım.
Endişelenmeyin! Hepsini halledeceğiz.
O bir konuşma figürüydü.
Tom hayatta çözemez bunu.
- Cevabı anlayamadım.
- Cevabı bulamadım.
Tom'un geleceğini düşünmedim.
- Bu sorunu çözebilir misin?
- Bu problemi çözebilir misin?
- Bu sorunu çözebilir misiniz?
Tom figür pateni dersleri alıyor.
Tom figür pateni yapmayı öğreniyor.
Bunu hiç anlamadım.
Ben bunu anlamaya çalışıyorum.
Ben hâlâ onu çözemiyorum.
Tom'un altı haneli maaşı var.
Bunu çözmek zorundayız.
Onu çözmemiz gerekiyor.
Bir şeyi çözmek zorundayız.
Fadıl altı rakamlı bir maaş alıyor.
Bir şeyler bulmaya çalışıyorum.
Onu yeni mi anladın?
Sami altı rakamlı bir maaş alıyor.
Tom sonunda bunu çözecek.
Onun bir yolunu bulacağım.
Benim oyumun bir şey değiştirmeyeceğini düşünüyorum.
Neyin yanlış olduğunu anlayamadım.
Maliyeti hesaplamak kolay değil.
Tom şimdi bunu anlamaya çalışıyor.
Neyi yanlış yaptığımı bulmam gerek.
"Sonra çözerim" diye düşünüyorsunuz.
Bu sorunu nasıl çözdün?
Bu sorunu nasıl çözersin?
Şifreleri çözmesi kolaydı.
Ben bir insan figürü gördüm.
Onlar maliyeti hesaplamak zorunda.
Bir çözüm bulmaya çalışıyorum.