Translation of "Fastest" in Turkish

- I am the fastest runner.
- I'm the fastest runner.

Ben en hızlı koşucuyum.

You are the fastest.

En hızlısı sensin.

He runs the fastest.

En hızlı o koşuyor.

Tom runs the fastest.

Tom en hızlı koşar.

The fastest team wins.

En hızlı takım kazanır.

- Who is the fastest one here?
- Who's the fastest one here?

Burada en hızlı kim?

That is the fastest car.

O en hızlı arabadır.

Tom is the fastest driver.

Tom en hızlı sürücüdür.

I am the fastest runner.

Ben en hızlı koşucuyum.

I was always the fastest.

Ben her zaman en hızlıydım.

Tom does that the fastest.

Tom onu en hızlı yapar.

- Tom is the fastest gun in Boston.
- Tom is the fastest draw in Boston.

- Boston'un en hızlı silah çekeni Tom'dur.
- Tom Boston'un en hızlı silahşorudur.

Mike runs fastest in his class.

Mike, kendi sınıfında en hızlı koşar.

I wonder who can swim fastest.

Kimin en hızlı yüzebileceğini merak ediyorum.

He ran the fastest of all.

O en hızlı koştu.

She runs fastest in our class.

O, sınıfımızda en hızlı koşar.

The cheetah is the fastest animal.

Çita en hızlı hayvandır.

Ken runs fastest of the three.

Üçü arasında, Ken en hızlı koşar.

Tom ran the fastest of all.

Tom en hızlı koştuç

I'll show you who's the fastest.

Size kimin en hızlı olduğunu göstereceğim.

- That is the fastest train in the world.
- That's the fastest train in the world.

Bu, dünyanın en hızlı treni.

The fastest growing countries on the planet.

büyüyen ülkelerinden birisi.

Yes. He swims fastest in our school.

Evet. O, okulumuzda en hızlı yüzüyor.

It's the fastest train in the world.

Bu, dünyadaki en hızlı tren.

It's the fastest railroad in the world.

Bu, dünyadaki en hızlı demir yoludur.

I'm the fastest runner in the world.

Ben dünyadaki en hızlı koşucuyum.

What's the fastest way out of here?

Buradan çıkmak için en hızlı yol hangisi?

What's the fastest way to get downtown?

Kent merkezine gitmek için en hızlı yol nedir?

Who can run fastest in your class?

Senin sınıfında en hızlı kim koşabilir?

What's the fastest way to do that?

Onu yapmanın en hızlı yolu nedir?

This is the fastest-growing habitat on Earth.

Şehirler, Dünya'nın en hızlı büyüyen habitatları.

All interventions were made in the fastest way

bütün müdahaleler en hızlı şekilde yapıldı

He can run the fastest in his class.

O sınıfındaki en hızlı koşucu.

Bill can run the fastest in his class.

Bill sınıfında en hızlı koşabilir.

He can run the fastest in the class.

Sınıfta en hızlı o koşabiliyor.

Tony can run the fastest in our class.

Sınıfımızda en hızlı Tom koşabiliyor.

What is the fastest car in the world?

- Dünyadaki en hızlı araba nedir?
- Dünyadaki en hızlı araba hangisidir?

He is the fastest runner in the world.

- O, dünyanın en hızlı koşucusu.
- O, dünyadaki en hızlı koşucudur.

Tom is the fastest runner in our class.

Tom bizim sınıfta en hızlı koşucu.

I can run the fastest of the three.

Diğer üçünden daha hızlı koşabilirim.

What's the fastest way to get to Manhattan?

Manhattan'a gitmek için en hızlı yol nedir?

Tom can run the fastest in our class.

Sınıfımızda en hızlı Tom koşabilir.

Tom is the fastest runner in his class.

Tom sınıfında en hızlı koşucu.

Even the fastest horse only has four legs.

En hızlı atın bile sadece dört bacağı vardır.

What's the fastest way to get to Boston?

Boston'a gitmenin en hızlı yolu nedir?

He who uncovers the most dies the fastest.

Gerçekleri en çok açığa çıkaran, en çabuk ölür.

Which snake is the fastest in the world?

- Dünyadaki en hızlı yılan hangisidir?
- Hangi yılan dünyanın en hızlısıdır?

This is the fastest car in our showroom.

Galerimizdeki en hızlı araba budur.

Usain Bolt is still the world's fastest man.

Usain Bolt hala dünyanın en hızlı adamı.

Elaine Thompson is now the world's fastest woman.

Elaine Thompson şimdi dünyanın en hızlı kadınıdır.

Tom is the fastest runner on our team.

- Tom takımımızdaki en hızlı koşucudur.
- Tom takımımızdaki en hızlı koşucu.

Tom is the fastest swimmer on our team.

Tom, takımımızdaki en hızlı yüzücüdür.

We are experiencing the fastest rate of extinction ever,

Tarihin en hızlı nesil tükenme hızını yaşıyoruz

Dubai is one of the fastest in human history.

büyüme süreci insanlık tarihinin en hızlılarından.

Dave is the fastest swimmer of all my classmates.

Dave sınıf arkadaşlarım arasında en hızlı yüzücüdür.

Among the three of them, Ken runs the fastest.

Onların üçünün arasında, Ken en hızlı koşar.

Usain Bolt is the fastest man in the world.

Usain Bolt dünyanın en hızlı adamıdır.

Shanghai is the fastest-growing city in the world.

Şangay dünyanın en hızlı büyüyen kentidir.

China's growth rate is the fastest in human history.

Çin'in büyüme hızı, insanlık tarihinde en hızlı.

What's the fastest way to get there from here?

Buradan oraya gitmenin en hızlı yolu nedir?

This fighter jet is one of Russia's fastest weapons.

- O savaş jeti en hızlı Rus silahlarından biri.
- Bu savaş jeti, Rusya'nın en hızlı silahlarından biridir.

What's the fastest way to get to the airport?

Havaalanına gitmek için en hızlı yol nedir?

The cheetah is the fastest animal in the world.

Çita dünyadaki en hızlı hayvandır.

- What's the fastest way to get to the airport from here?
- What's the fastest way to get the airport from here?

- Buradan havaalanına gitmek için en hızlı yol nedir?
- Buradan havaalanına gitmenin en hızlı yolu nedir?

It also maintains the title of the fastest-ending cathedral

aynı zamanda en hızlı biten katedral unvanını da hala koruyor

The fastest runner can't run 100 meters in 9 seconds.

En hızlı koşucu 9 saniyede 100 metre koşamaz.

Next to him, I'm the fastest runner in our class.

Onun yanında, ben bizim sınıfta en hızlı koşucuyum.

- Who will swim most quickly?
- Who will swim the fastest?

Kim en hızlı yüzecek?

Tom used to be the fastest swimmer on our team.

Tom takımımızda en hızlı yüzücüydü.

Usain Bolt is still the fastest man in the world.

Usain Bolt hala dünyadaki en hızlı adam.

What's the fastest way to get to the post office?

Postaneye giden en hızlı yol nedir?

What do you think is the fastest way to get warm?

Sizce ısınmanın en hızlı yolu ne?

The Nozomi is the fastest of all the trains in Japan.

Nozomi, Japonya'daki tüm trenlerin en hızlısıdır.

Bamboos are one of the fastest growing plants on the planet.

Bambular gezegendeki en hızlı büyüyen bitkilerden biridir.

Tom has been the fastest runner in the class so far.

Tom şimdiye kadar sınıfın en hızlı koşucusu oldu.

So hurry and decide, which way you can get us there fastest.

Çabuk olun ve oraya en hızlı şekilde nasıl gideceğimize karar verin.

What's the fastest way down this cliff, so we can rescue Dana?

Dana'yı kurtarmak için bu tepeden aşağı inmenin en hızlı yolu ne?

What's the fastest way to get to the post office from here?

Buradan postaneye gitmenin en hızlı yolu nedir?

Japan was one of the world's fastest growing economies in the 1980s.

Japonya, 1980'lerde en hızlı büyüyen ekonomilerden biriydi.

When I'm in traffic, I try to find the fastest moving lane.

Trafikte olduğumda, en hızlı hareket eden şeridi bulmaya çalışırım.

The fastest way to heaven is a leap into a deep abyss.

Cennetin en hızlı yolu derin bir uçurumun içine sıçramaktır.

Or, my daughter is the fastest player, there's nobody that can beat her.

Ya da "Kızım en hızlı oyuncudur, geçebilecek kimse yok."

The biggest croc on Earth does battle with the fastest shark on record;

Dünyanın en büyük timsahı en hızlı köpek balığıyla çarpışacak.

Las Vegas is one of the fastest growing cities in the United States.

Las Vegas, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki en hızlı büyüyen şehirlerden biridir.

The winner of the 100m race is often called the world's fastest man.

100 metre yarışının kazananına genellikle dünyanın en hızlı adamı denir.

Despite sporadic acts of terrorism, Russia now had the fastest growing economy in Europe.

Sporadik terör eylemlerine rağmen, Rusya şimdi Avrupa'nın en hızlı büyüyen ekonomisine sahipti.

China has had the fastest economic growth rate in the world in the last decade.

Çin, son on yılın dünyadaki en hızlı büyüme oranına sahip.

Last year, poverty in this country fell at the fastest rate in nearly 50 years.

Geçen yıl, bu ülkede yoksulluk yaklaşık 50 yıldaki en hızlı oranda düştü.

Today it is one of the four fastest growing capitals on the planet - growing almost at

Bugün dünyada en hızlı büyüyen başkentler arasında - Dubai ile neredeyse

By cutting from one shot to another right as the movement is at its fastest point,

Hareketin tam en hızlı olduğu noktada sahneleri keserek

- The quickest means of travel is by plane.
- The fastest way to travel is by plane.

Seyahat etmenin en hızlı yolu uçakladır.

China is a major economic power, with one of the fastest growing economies in the world.

Dünyada en hızlı büyüyen ekonomilerden biri ile Çin büyük bir ekonomik güç.

Southwestern cities like Phoenix and Tucson have some of the fastest-growing populations in the country.

Phoenix ve Tucson gibi güneybatı kentleri, ülkedeki en hızlı büyüyen nüfuslardan birine sahiptirler.