Examples of using "Faint" in a sentence and their turkish translations:
Bayılma!
Baygın hissediyorum.
Tom bayıldı mı?
Tom bayılabilir.
Ben bayılabilirim.
Bayılacağım.
Arka koltuktan zayıf bir sesin
Tom baygınlık hissetmeye başladı.
- Bu herkesin kaldırabileceği bir şey değil.
- Bu, korkaklara göre değil.
Her kan görüşümde bayılırım.
Bayılmayacaksın, değil mi?
Bağırma sesi giderek zayıfladı.
Sanırım bayılacağım.
Bayılacağımı düşündüm.
Tom'un bayılacağını sanmıştım.
Tom bayılmak üzere gibi görünüyor.
Bayılmak üzeresin gibi görünüyorsun.
Bayılacaksın gibi görünüyorsun.
Kanı görünce bayılacak gibi hissetti.
Sadece kan görme onu bitkin düşürüyor.
Bayılmadan önce bir şey yemek zorundayım.
Tom bayılacak gibi görünüyordu.
Sanki bayılacakmış gibi görünüyordu.
Tom aniden bayılacakmış gibi hissetti.
Birden bayılacakmış gibi hissetti.
Bir saniye Tom'un bayılacağı düşündüm.
Mary, sorun nedir? Bayılacak gibi görünüyorsun.
Bence yatmalısın. Bayılmak üzeresin gibi görünüyorsun.
Fakat bu soluk ışık yerde yemek arayan hayvanlara pek fayda etmez.
Trenin sesi azalarak kayboldu.
- Bence Tom bayılacak.
- Sanırım Tom bayılacak.
- Tom'un bayılacağını düşünüyorum.