Translation of "Environmental" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Environmental" in a sentence and their turkish translations:

Environmental conditions, environmental conditions etc.

Çevre şartları ortam şartları vesaire yani

Tom is an environmental activist.

- Tom çevrecidir.
- Tom bir doğa gönüllüsü.

This is a major environmental disaster.

Bu büyük bir çevre felaketi.

Lead is a common environmental pollutant.

Kurşun yaygın bir çevre kirleticidir.

Let's start with the environmental issue first

Önce çevre mevzusundan başlayalım isterseniz

Environmental pollution is causing abnormal weather conditions.

Çevre kirlenmesi anormal hava koşullarına neden oluyor.

Tom works for the Environmental Protection Agency.

Tom Çevre Koruma Ajansı için çalışıyor.

We must pay attention to environmental problems.

Çevre sorunlarına dikkat etmeliyiz.

I know a lot about environmental problems.

Çevre sorunları hakkında çok şey biliyorum.

K-cups have a large environmental impact.

K-cuplar büyük bir çevresel etkiye sahiptir.

Environmental changes gave rise to new species.

Çevredeki değişiklikler yeni türlerin ortaya çıkmasına yol açtı.

We need an economic change and environmental change.

Ekonomik değişime ve çevresel değişime ihtiyacımız var.

They always give their attention to environmental problems.

Onlar dikkatlerini her zaman çevre sorunlarına verirler.

We should pay more attention to environmental problems.

Biz çevresel sorunlarına daha fazla dikkat etmeliyiz.

Tom is now the spokesman for environmental groups.

Tom şimdi çevre gruplarının sözcüsüdür.

Which is more important, economic development or environmental protection?

Hangisi daha önemlidir, ekonomik büyüme mi yoksa çevrenin korunması mı?

We ought to be more interested in environmental issues.

Çevresel sorunlarla daha ilgili olmak zorundayız.

Man has a great capacity to adapt to environmental changes.

İnsan çevresel değişikliklere uyum sağlamak için büyük bir kapasiteye sahiptir.

How to deal with environmental pollution is a serious matter.

Çevre kirliliği ile nasıl uğraşacağın ciddi bir konudur.

This company is using new technologies to reduce its environmental footprint.

Bu şirket çevresel kaplama alanını azaltmak için yeni teknolojiler kullanıyor.

That documentary about the environmental crisis was a real eye-opener.

Çevre kriziyle ilgili bu belgesel gerçek bir göz açıcıydı.

Tom doesn't understand the environmental impacts associated with a Western lifestyle.

Tom Batılı yaşam tarzı ile ilgili çevresel etkileri anlamıyor.

Economic growth must not be pursued at the expense of environmental pollution.

Ekonomik büyüme çevre kirliliği pahasına sürdürülmemelidir.

Bioremediation and environmental engineering of Terra saved that planet from pollution and desertification.

Biyoremediasyon ve Tera çevre mühendisliği o gezegeni kirlilik ve çölleşmeden kurtardı.

Industrialization of the region must be carried out very carefully to avoid environmental destruction.

Bölgenin sanayileşmesi çevresel tahribatı önlemek için çok dikkatli yapılmalıdır.

In the environmental system, and short circuits in the 20 miles of electrical wiring that

çevre sistemindeki su tesisatı sorunları ve uzay aracını dolduran

Carry your drinking water in a reusable bottle. Plastic water bottles are an environmental disaster!

İçme suyunu yeniden kullanılabilir bir şişede taşıyın. Plastik su şişeleri çevresel bir felakettir!

ENERGY STAR is a U.S. Environmental Protection Agency (EPA) voluntary program that helps businesses and individuals save money and protect our climate through superior energy efficiency.

ENERGY STAR, işletmelerin ve bireylerin tasarruf yapmasına ve üstün enerji verimliliği ile iklimimizi korumasına yardımcı olan bir ABD Çevre Koruma Ajansı gönüllü programıdır.