Translation of "Engagement" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Engagement" in a sentence and their turkish translations:

- They have announced their engagement.
- They've announced their engagement.

Nişanlarını açıkladılar.

I have another engagement.

Başka bir sorumluluğum var.

I'm reconsidering my engagement.

Ben nişanımı yeniden düşünüyorum.

Tom has broken our engagement.

Tom sözleşmemizi bozdu.

I broke off the engagement.

Nişan törenini iptal ettim.

I have a prior engagement.

- Bir randevum var.
- Önceden verilmiş bir sözüm var.
- Başka bir randevum var.

They broke off their engagement.

Nişanlarını bozdular.

They just announced their engagement.

Az önce nişanlarını ilan ettiler.

I have a previous engagement.

Bir önceki sözleşmem var.

Tom had a previous engagement.

Tom'un bir önceki sözleşmesi vardı.

They called off their engagement.

Onlar nişanlarını iptal ettiler.

Mary lost her engagement ring.

Mary nişan yüzüğünü kaybetti.

So yes, we've triggered initial engagement

Evet, finansal bir ödülle

I'm sorry, I have another engagement.

Üzgünüm, başka bir buluşmam var.

Do you have any engagement tomorrow?

Yarın herhangi bir randevun var mı?

He announced his engagement to her.

O, nişanını ona ilan etti.

Their parents agreed to the engagement.

Onların anne ve babaları nişanı kabul etti.

I'm looking for an engagement ring.

Bir nişan yüzüğü arıyorum.

Tom announced his engagement to Mary.

Tom nişanını Mary'ye duyurdu.

We congratulated her on her engagement.

Nişanından dolayı onu tebrik ettik.

The couple broke off their engagement.

Çift, ​​nişanlarını bozdu.

Tom noticed Mary's beautiful engagement ring.

Tom Mary'nin güzel nişan yüzüğünü fark etti.

She announced her engagement to him.

O, ona nişanını duyurdu.

His parents approve of the engagement.

Onun ebeveynleri nişanı onaylıyor.

I have broken off our engagement.

Ben nişanımızı bozdum.

Mary announced her engagement to Tom.

Mary Tom'a nişanını duyurdu.

Tom gave Mary an engagement ring.

Tom Mary'ye bir nişan yüzüğü verdi.

Mary showed Alice her engagement ring.

Mary Alice'e nişan yüzüğünü gösterdi.

Psychology says, in order to create engagement,

Psikoloji şunu der: katılım yaratmak için

They announced the engagement of their daughter.

Kızlarının nişanını duyurdular.

Let me congratulate you on your engagement.

Nişanınızı tebrik etmeme izin verin.

Tom and Mary broke off their engagement.

Tom ve Mary nişanlarını bitirdiler.

Tom and Mary called off their engagement.

Tom ve Mary nişanlarını iptal ettiler.

They announced their engagement to the family.

Nişanlarını ailelerine bildirdiler.

Tom's parents congratulated him on his engagement.

Tom'un anne-babası onun nişanı ile ilgili onu tebrik ettiler.

Tom and Mary announced their engagement today.

Tom ve Mary bugün nişanlarını ilan ettiler.

Tom and Mary just announced their engagement.

Tom ve Mary sadece nişanlarını duyurdu.

He announced his engagement to Miss Brown.

O, nişanını Bayan Brown'a duyurdu.

Tom broke off his engagement to Mary.

Tom, Mary ile nişanını bozdu.

Tom and Mary have announced their engagement.

Tom ve Mary nişanlarını açıkladı.

His parents congratulated him on his engagement.

Ebeveynleri nişanında onu tebrik etti.

But even as our engagement with stories change,

Ama hikâyelerle olan meşguliyetimiz değişse bile

And we'd see a temporary spike in engagement

Katılımda geçici bir artış gördük

Sudden volleys of Mamluk arrows opened the engagement.

Aniden gelen Memlük okları savaşı başlatmıştı.

engagement, creativity and innovation flourish in the organization.

yakınlaşma, yaratıcılık ve inovasyon organizasyon içinde ortaya çıkıyor.

He gave her an engagement ring last night.

Dün gece ona bir nişan yüzüğü verdi.

Tom put an engagement ring on Mary's finger.

Tom Mary'nin parmağına bir nişan yüzüğü taktı.

She announced her engagement to her lawyer friend.

O, nişanını avukat arkadaşına duyurdu.

Mary showed all her friends her engagement ring.

Mary tüm arkadaşlarına nişan yüzüğünü gösterdi.

Tom gave Mary an engagement ring last week.

Tom geçen hafta Mary'ye bir nişan yüzüğü verdi.

I'm sorry, but I have a prior engagement.

Üzgünüm, fakat önceden verilmiş sözüm var.

Tom and Mary have broken off their engagement.

Tom ve Mary nişanlarını bozdular.

Tom put the engagement ring on Mary's finger.

Tom nişan yüzüğünü Mary'nin parmağına taktı.

So, after recognizing how these five D's kill engagement,

Harekete geçmeyi öldüren nu beş şeyi tanıdıktan sonra,

Tom and Mary announced their engagement to their families.

Tom ve Mary nişanlarını ailelerine duyurdular.

Can you help me pick out an engagement ring?

Bir nişan yüzüğü seçmeme yardım edebilir misin?

I can't go with you. I have an engagement.

Seninle gidemem. Bir randevum var.

I am very happy to hear about your engagement.

Nişanını duyduğuma çok mutlu oldum.

Tom promised Mary that he'd keep their engagement secret.

Mary, nişananlarını gizli tutacağına söz verdi.

She doesn't want him to buy an expensive engagement ring.

O onun pahalı bir nişan yüzüğü almasını istemiyor.

Tom couldn't attend the meeting because of a previous engagement.

Tom önceki taahhüdünden dolayı toplantıya katılamadı.

Tom told Mary that he wanted to break off the engagement.

Tom Mary'ye nişanı bozmak istediğini söyledi.

Mary held out her hand to show everybody her engagement ring.

Mary herkese nişan yüzüğünü göstermek için elini uzattı.

I threw the engagement ring Tom gave me into the river.

Tom'un nehre giderken bana verdiği nişan yüzüğünü attım.

Tom doesn't want to buy an expensive engagement ring for Mary.

Tom Mary için pahalı bir nişan yüzüğü almak istemiyor.

The media got wind of a rumor about his engagement and came quickly.

Medyanın onun sözleşmesi ile ilgili bir söylenti rüzgarı vardı ve hızlı geldi.

Tom bought an engagement ring for Mary with money he inherited from his grandfather.

Tom büyükbabasından miras kalan parayla Mary için bir nişan yüzüğü aldı.

His father would never sanction his engagement to a girl who did not share the same religious beliefs as their family.

Babası onların ailesi gibi aynı dini inançları paylaşmayan bir kızla onun nişanını tasdik etmedi.