Examples of using "Engagement" in a sentence and their turkish translations:
Nişanlarını açıkladılar.
Başka bir sorumluluğum var.
Ben nişanımı yeniden düşünüyorum.
Tom sözleşmemizi bozdu.
Nişan törenini iptal ettim.
- Bir randevum var.
- Önceden verilmiş bir sözüm var.
- Başka bir randevum var.
Nişanlarını bozdular.
Az önce nişanlarını ilan ettiler.
Bir önceki sözleşmem var.
Tom'un bir önceki sözleşmesi vardı.
Onlar nişanlarını iptal ettiler.
Mary nişan yüzüğünü kaybetti.
Evet, finansal bir ödülle
Üzgünüm, başka bir buluşmam var.
Yarın herhangi bir randevun var mı?
O, nişanını ona ilan etti.
Onların anne ve babaları nişanı kabul etti.
Bir nişan yüzüğü arıyorum.
Tom nişanını Mary'ye duyurdu.
Nişanından dolayı onu tebrik ettik.
Çift, nişanlarını bozdu.
Tom Mary'nin güzel nişan yüzüğünü fark etti.
O, ona nişanını duyurdu.
Onun ebeveynleri nişanı onaylıyor.
Ben nişanımızı bozdum.
Mary Tom'a nişanını duyurdu.
Tom Mary'ye bir nişan yüzüğü verdi.
Mary Alice'e nişan yüzüğünü gösterdi.
Psikoloji şunu der: katılım yaratmak için
Kızlarının nişanını duyurdular.
Nişanınızı tebrik etmeme izin verin.
Tom ve Mary nişanlarını bitirdiler.
Tom ve Mary nişanlarını iptal ettiler.
Nişanlarını ailelerine bildirdiler.
Tom'un anne-babası onun nişanı ile ilgili onu tebrik ettiler.
Tom ve Mary bugün nişanlarını ilan ettiler.
Tom ve Mary sadece nişanlarını duyurdu.
O, nişanını Bayan Brown'a duyurdu.
Tom, Mary ile nişanını bozdu.
Tom ve Mary nişanlarını açıkladı.
Ebeveynleri nişanında onu tebrik etti.
Ama hikâyelerle olan meşguliyetimiz değişse bile
Katılımda geçici bir artış gördük
Aniden gelen Memlük okları savaşı başlatmıştı.
yakınlaşma, yaratıcılık ve inovasyon organizasyon içinde ortaya çıkıyor.
Dün gece ona bir nişan yüzüğü verdi.
Tom Mary'nin parmağına bir nişan yüzüğü taktı.
O, nişanını avukat arkadaşına duyurdu.
Mary tüm arkadaşlarına nişan yüzüğünü gösterdi.
Tom geçen hafta Mary'ye bir nişan yüzüğü verdi.
Üzgünüm, fakat önceden verilmiş sözüm var.
Tom ve Mary nişanlarını bozdular.
Tom nişan yüzüğünü Mary'nin parmağına taktı.
Harekete geçmeyi öldüren nu beş şeyi tanıdıktan sonra,
Tom ve Mary nişanlarını ailelerine duyurdular.
Bir nişan yüzüğü seçmeme yardım edebilir misin?
Seninle gidemem. Bir randevum var.
Nişanını duyduğuma çok mutlu oldum.
Mary, nişananlarını gizli tutacağına söz verdi.
O onun pahalı bir nişan yüzüğü almasını istemiyor.
Tom önceki taahhüdünden dolayı toplantıya katılamadı.
Tom Mary'ye nişanı bozmak istediğini söyledi.
Mary herkese nişan yüzüğünü göstermek için elini uzattı.
Tom'un nehre giderken bana verdiği nişan yüzüğünü attım.
Tom Mary için pahalı bir nişan yüzüğü almak istemiyor.
Medyanın onun sözleşmesi ile ilgili bir söylenti rüzgarı vardı ve hızlı geldi.
Tom büyükbabasından miras kalan parayla Mary için bir nişan yüzüğü aldı.
Babası onların ailesi gibi aynı dini inançları paylaşmayan bir kızla onun nişanını tasdik etmedi.