Examples of using "Engage" in a sentence and their turkish translations:
Onları nasıl harekete geçirebilir,
korumak adına,
ve uyguladığımız yolu analiz etmeliyiz.
elle tutulur bir şeye ilgi duymamak kolay.
Ucuz polemik yapmadı.
Yasa dışı faaliyetlere karışmam.
Boş iddialarla uğraşmam.
Normalde siyasi konulara girmediğiniz
garajım ya da yatak odam dahil her nerede olursa olsun
O cinsel etkinlikte bulunmaya başladı.
- Dedikoduyla meşgul olacak zamanım yok.
- Dedikodu ile meşgul olacak zamanım yok.
anlaşmazlıkları hoş görmeyi mümkün kılıyorsa
Diyaloğa girdiğiniz zaman senaryo değişir.
Siyasal etkinlikte bulunmak için zamanım yok.
ve birbirlerinden korkmamalarının öneminden bahsediyorum.
Amerika'daki ırkçılık konusunu tartışmak üzere
Çünkü insanlarla nedenler hakkında etkileşime geçtiğimizde
Onu insanın evrimine şu anda katabiliriz ve katmak zorundayız.
Babası bir belediye başkanıydı ama o siyasetle ilgilenmek istemiyordu.
Muharebe kuzeye doğru ilerledikçe, hızlı süvari birlikleri vur kaç taktikleri uygulamaya başladılar.
Sonraki 2 hafta boyunca süvariler 800km yeri
Birkaç öğrenci yarışmaya katılmaktan mutlu olacağını söyledi.