Examples of using "Contract" in a sentence and their turkish translations:
Sözleşmeyi imzala.
Tom’un sözleşmesi 20 Ekim’de sona eriyor
Bir kontrat yapmamız gerekiyor.
Bir anlaşma imzaladın mı?
dev, şişirilebilir bir poşet gibi.
O, sözleşmeye aykırıdır.
Sözleşme imzalandı.
Tom kontratı imzaladı.
Onlar kiralık katillerdi.
Bir kontratım var.
Bizim bir sözleşmemiz var.
Hiç sözleşme yoktu.
Sözleşmeyi imzaladım.
Tom sözleşmeli değil.
Antlaşma bugün sona eriyor.
Bu çok büyük bir anlaşma.
Bizim bir sözleşmeye ihtiyacımız var.
Tom'un sözleşmesi yenilenmedi.
Tom sözleşmeyi okudu.
Sözleşmeyi daha önce imzaladın mı?
Tom zaten sözleşmeyi imzaladı.
Tom sözleşmeyi henüz imzalamadı.
Sözleşmeyi henüz imzalamadım.
Tom yeni bir sözleşme görüştü.
Sözleşme sonucuna varıldı.
Sözleşmemi imzalıyorum.
Sözleşmeye dikkatlice bak.
Sözleşmeyi imzaladın mı?
- Onun süresiz bir sözleşmesi var.
- Onun süresi belirsiz bir kontratı var.
Ben zaten sözleşmeyi imzaladım.
Bir iş sözleşmesine sahipti.
Ben az önce sözleşmeyi imzaladım.
Tom sözleşmeyi yırtıp attı.
Sözleşme oldukça gevşek.
Onun bir iş sözleşmesi vardı.
Bu sözleşme bütünüyle gülünç.
Tom sözleşmesini bozmadı.
Sözleşme önümüzdeki yıl sona eriyor.
Sözleşme pazartesi günü sona erdi.
Herkesin imzalanmış bir sözleşmesi var.
Tom önce sözleşmeyi imzaladı.
Yeni bir sözleşme istiyorum.
Lütfen sözleşmeyi imzalama.
Sözleşmeyi imzaladınız mı?
- Sözleşme kısa süre sonra bitecek.
- Mukavele yakında sona erecek.
Sözleşme yakında sona erecek.
Tom asla sözleşmeyi imzalamadı.
Tom sözleşmeyi imzalamadı.
Bu, sözleşmenin basit ihlalidir.
Sözleşme üç yıl sürüyor.
Tom sözleşmesini beğenmiyor.
Kalıcı bir sözleşmem var.
- Tom hala sözleşmeli.
- Tom hala sözleşme altında.
Tom bir sözleşme imzalamadı.
Sözleşmeyi parça parça ettim.
Sözleşmeyi imzalamadım.
Bu sözleşmeyi imzalamayacağım.
Sami sözleşme imzalamadı.
Avukat bir sözleşme hazırladı.
Tom sözleşmeyi okumadı.
- Oyuncunun sözleşmesi yenilendi.
- Oyuncunun kontratı yenilendi.
Sözleşmeyi kurşun kalemle imzalama.
Tom sözleşmeyi imzalayacağını söyledi.
Tom bir sözleşmesi olduğunu söyledi.
Onlar anlaşmadan memnun.
Hiç sözleşme imzaladın mı?
O sözleşmeyi görmek isterim.
Tom sözleşmeyi Fransızcaya çevirdi.
Üç yıllık bir sözleşmem var.
Onların sözleşmesi 20 Ekimde sona erdi.
Tom üç yıllık bir sözleşme imzaladı.
Tom yeni bir sözleşme imzaladı.
- Sözleşmeyi imzalamayı unutma.
- Sözleşmeyi imzalamayı unutmayın.
- Sözleşmeyi imzalamayı unutmayınız.
Tom sözleşmeyi imzalamayı reddetti.
Bir sözleşmen olduğunu söyledin.
Tom'a sözleşmeyi imzalayacağımı söyle.
Tom zaten sözleşmeyi imzaladı.
Henüz bir sözleşmem yok.
İşte anahtar ve işte sözleşme.
Onlar ona sözleşmeyi imzalattılar.
Tom sözleşmeyi dikkatli bir şekilde baştan sona okudu.
Tom sözleşmeyi Mary'ye uzattı.
Tom henüz sözleşmeyi imzalamadı.
Sözleşmem muhtemelen yenilenmeyecek.
Tom'un sözleşmesi bu yıl bitiyor.
Üç yıllık bir sözleşme imzaladım.
- Tom sözleşmeyi zaten imzalamış mıydı?
- Tom kontratı önceden imzaladı mı?
Sözleşmeyi Fransızcaya çevirdim.
- Tom bu sabah kontratı imzaladı.
- Tom bu sabah sözleşmeyi imzaladı.
- Tom bu sabah mukaveleyi imzaladı.
Bu sözleşme yok hükmünde.
Sözleşmeyi henüz imzalamadım.
Sözleşme karşılıklı olarak feshedildi.
bir uzlaşma girişimi olarak sunuldu. Orijinal evlilik sözleşmesine göre, ancak
eşinin de sahipliğini belgeleyen ve kocanın imzaladığı evlilik taşınırları listesinden
Bu sözleşmeyi görmen gerektiğini düşündüm.