Examples of using "Dose" in a sentence and their turkish translations:
Dozunu ikiye katla.
Verilen dozdan altı ay sonra,
ki bu da yüksek dozu açıklar -
Doz zehiri belirler.
Sana daha güçlü bir doz vermem gerektiğini biliyordum.
Dozun aslında doğru olduğundan neredeyse emin -
İlacından bir doz almanın zamanı geldi.
Doz verildikten sonra altı ay boyunca hastalarla görüşme yaptık.
sizin için doğru dozaj veya karışımı hangisi olurdu.
Sami, Leyla'ya oldukça ağır bir meth dozu enjekte etti.
terapötik ortam içerisinde yüksek dozda psilosibin verildi.
Kendisine psilosibin verilmesinin ardından büyük bir fıçı fark etti.
o yüzden bir kan inceltici olan Coumadin mikro ilaç dozajını azaltıyorum.
Lütfen günde üç kez bir doz aldığından emin ol.