Examples of using "Defect" in a sentence and their turkish translations:
Orada bir kusur var.
- Onda kişilik sorunu var.
- Mayası sağlam değil onun.
Onun karakteri bozuk.
o kadarlık kusur kadı kızında da olur yahu
Mükemmel olmasını tek bir kusuru engelliyordu.
Bu göz kusuru ameliyatla düzeltilebilir.
Su soğutma devresinde bir arıza bulundu.
Karakterindeki tek kusur hızlı bir öfke.
Neden hatanın nedenini sormadın?
Satın alamadığımız atın her zaman bir kusuru olacaktır.
Şu andaki eğitim sisteminde hangi eksikliği bulabilirsin?
Sen oraya seyahat etmedikçe başka bir ülkeye iltica edemezsin.
Ben bir Cumhuriyetçiyim, ama bunun kusurlu yanı ne, biliyor musunuz?
karşı bilgiççe kan davası , onu Ruslara kaçmaya itti. Berthier, Leipzig
Bu askerler, İtalyan müttefiklerden Hannibal'a katılanların ilki olmuştu.