Translation of "Choir" in Turkish

How was choir practice?

Koro pratiği nasıldı?

- But not in front of the choir.
- But not before choir practice.

Fakat koro uygulamasından önce değil.

You're preaching to the choir.

Koroya vaaz veriyorsun.

Tom sings in the choir.

Tom koroda şarkı söylüyor.

Tom sings in a choir.

Tom bir koroda şarkı söylüyor.

Tom is the choir master.

Tom koro şefidir.

I sang in the choir.

Koroda şarkı söyledim.

- I used to sing in the choir.
- I used to sing in a choir.

Koroda şarkı söylerdim.

Mary sings in the church choir.

Mary kilise korosunda şarkı söylüyor.

My daughter sings in the choir.

Kızım koroda şarkı söylüyor.

Tom sings in the church choir.

Tom kilise korosunda şarkı söyler.

We have choir practice every Monday.

Bizim her pazartesi koro uygulamamız var.

Tom is also in the choir.

Tom da koroda.

Tom sings in a church choir.

Tom bir kilise korosunda şarkı söyler.

Tom sang in the church choir.

Tom kilise korosunda şarkı söyledi.

You sing in the choir, don't you?

Koroda şarkı söylüyorsun, değil mi?

My wife sings in the ladies' choir.

Karım bayanlar korosunda şarkı söylüyor.

But not in front of the choir.

Fakat koronun önünde değil.

Tom sang in the choir at church.

Tom kilisedeki koroda şarkı söyledi.

Tom is a member of the choir.

Tom koronun bir üyesidir.

I used to sing in a choir.

Bir koroda şarkı söylerdim.

Tom was a member of the choir.

Tom koronun bir üyesiydi.

You have to audition to join the choir.

Koroya katılabilmeniz için seçmelere girmeniz gerekiyor.

Tom and Mary sang in the choir together.

Tom ve Mary koroda birlikte şarkı söyledi.

Singing in a choir is good for the soul.

Koroda şarkı söylemek ruh için yararlıdır.

We sang in the choir when we were children.

Çocukken koroda şarkı söyledik.

We sang in a choir when we were kids.

Biz çocukken bir koroda şarkı söyledik.

I sang in the church choir for three years.

Üç yıl kilise korosunda şarkı söyledim.

Vocals, autotune, choir samples, layered voices – they're all here – but they're

autotune, koro sample'ları, katmanlanmış sesler, hepsi burada

Tom went Christmas caroling with other members of his church choir.

Tom, kilisenin korosunun diğer üyeleri ile yılbaşı törenine gitti.

To join the choir, you have to be able to read music.

Koroya katılmak için müzik okuyabilmelisin.

You have to have an audition before you can join the choir.

Koroya katılabilmeniz için seçmelere girmeniz gerekiyor.

Walks," but instead of sampling an existing choir – he created his own. Like

olduğu bir şarkı, ama zaten olan bir koroyu sample'lamak yerine kendi korosunu oluşturdu.

Tickets are available from any choir member or may be purchased at the door.

Biletler herhangi bir koro üyesinden edinilebilir veya kapıda satın alınabilir.

The ARC Choir fills the entire song to the brim with vocal samples. They become

kullanışı tüm şarkıyı ağzına kadar doldurdu,

The music alone wasn't enough to give voice to his feelings. A mighty choir was required!

Müzik tek başına duygularına ses vermek için yeterli değildi. Güçlü bir koro gerekiyordu!

Ladies and gentlemen, please stand for the national anthem of the Russian Federation performed by the Sretensky Monastery Choir.

Bayanlar ve baylar, Sretensky Manastırı Korosu tarafından icra edilen Rusya Federasyonu ulusal marşı için lütfen ayağa kalkın.

Mrs. Allan says I have a good voice and she says I must sing in the Sunday-school choir.

Bayan Allan, iyi bir sesim olduğunu ve pazar okulu korosunda şarkı söylemem gerektiğini söyledi.

I know I’m preaching to the choir here, but we’re still boxed in by stereotypes about how men and women should behave.

- Zaten çok iyi bildiğinizin farkındayım, ama hâlâ kadın ve erkek ilişkilerinin nasıl olması gerektiğine dair klişeleri aşabilmiş değiliz.
- Tereciye tere sattığımın farkındayım, ama yine de söylemek isterim ki hâlâ kadın ve erkek ilişkilerinin nasıl olması gerektiğine dair klişelerden kurtulabilmiş değiliz.