Translation of "Chasing" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Chasing" in a sentence and their turkish translations:

They're all chasing Tom.

Onların hepsi Tom'u takip ediyor.

They're all chasing him.

Onların hepsi onu takip ediyor.

They're all chasing her.

Onların hepsi onu kovalıyor.

He's always chasing girls.

O her zaman kızların peşinde.

Tom is always chasing girls.

Tom her zaman kızların peşinden koşuyor.

Why were you chasing me?

Neden beni takip ediyordun?

My dog likes chasing squirrels.

- Köpeğim sincapları kovalamayı seviyor.
- Köpeğim sincapları kovalamaktan hoşlanıyor.

chasing the American Dream is heroic,

kovalamak, sıkı ve yasalara uygun

The man is chasing the woman.

Adam kadını kovalıyordu.

The shark is chasing the clownfish.

Köpekbalığı, palyaço balığını kovalıyor.

I saw a cat chasing a dog.

Köpek kovalayan bir kedi gördüm.

Tom started chasing Mary around the playground.

Tom oyun alanında Mary'yi kovalamaya başladı.

I'm not chasing them away from here.

Onları buradan kovalamıyorum.

The cat is chasing after the squirrel.

Kedi sincabı kovalıyor.

How long have you been chasing Tom?

Ne kadar süredir Tom'u kovalıyorsun?

- Tom is stalking Mary.
- Tom is chasing Mary.

Tom, Mary'yi gizlice izliyor.

- Sami was chasing Layla.
- Sami was following Layla.

Sami, Leyla'yı takip ediyordu.

We don't have time to go chasing after Tom.

Bizim Tom'un peşinden gitmek için zamanımız yok.

chasing factory work only to find it was not available.

peşinde koşarak farklı şehirlere taşındığı gördüm.

The men we're chasing are presumed armed and extremely dangerous.

Takip ettiğimiz adamlar silahlı ve oldukça tehlikeli farz edilmektedir.

It was the only option they saw for chasing the American Dream.

Amerikan rüyasını kovalamak için gördükleri tek seçenekti.

- The police aren't after us anymore.
- The police aren't chasing us anymore.

Polis artık bizim peşimizde değil.

- I saw a cat running after a dog.
- I saw a cat chasing a dog.

Bir kedinin bir köpeğin peşinden koştuğunu gördüm.

My little sister and I used to play tag a lot. We would chase each other, and the one chasing would try to tag the one being chased and yell: "You're it!"

Küçük kız kardeşim ve ben çok fazla kovalamaca oynardık. Birbirimizi kovalardık ve kovalayan kişi kovalanana dokunmaya çalışır ve ona "Sen ebesin!" diye seslenirdi.