Translation of "Biological" in Turkish

0.013 sec.

Examples of using "Biological" in a sentence and their turkish translations:

Is a biological weapon

biyolojik bir silahtır

He's my biological father.

O benim biyolojik babam.

- Tom is not Mary's biological father.
- Tom isn't Mary's biological father.

Tom, Mary'nin biyolojik babası değil.

Tom is my biological father.

Tom biyolojik babam.

Mary is Tom's biological mother.

Mary, Tom'un biyolojik annesidir.

Tom is Mary's biological father.

Tom Mary'nin biyolojik babası.

Mary isn't Tom's biological daughter.

Mary Tom'un biyolojik kızı değil.

- Tom's searching for his biological father.
- Tom is searching for his biological father.

Tom biyolojik babasını arıyor.

If you don't use biological weapons

tabi biyolojik silah kullanmazsanız

Tom Jackson is my biological father.

- Tom Jackson benim biyolojik babamdır.
- Tom Jackson biyolojik babamdır.

There are many biological and physiological reasons

Bunun böyle olmasının birçok biyolojik ve

Sami wanted to meet his biological mother.

- Sami biyolojik annesiyle buluşmak istedi.
- Sami biyolojik annesiyle tanışmak istiyordu.

The moment a person's biological sex is determined.

onun karakterine ve beklentilerimize karar veriyoruz.

The emotional heart intersects with its biological counterpart

duygusal kalbin yolu, şaşırtıcı ve gizemli şekillerde

Tom's biological parents gave him up for adoption.

Tom'un biyolojik ebeveynleri onu evlatlık verdi.

The two countries are engaged in biological warfare.

İki ülke biyolojik savaş yapıyor.

Which resulted in the biological reorganization of the brain.

ve bu da beynin biyolojik olarak yeniden düzenlenmesine yol açtı.

Pregnancy exerts a significant biological toll on our bodies.

Hamileliliğin vücudumuzda büyük bir biyolojik götürüsü olur.

My greatest desire was to meet my biological father.

En büyük arzum biyolojik babamla tanışmaktı.

I want to know more about Tom's biological parents.

Tom'un biyolojik ebeveynleri hakkında daha fazla bilmek istiyor.

We have three adopted children and two biological children.

- Bizim üç evlatlığımız ve iki biyolojik çocuğumuz var.
- İki biyolojik, üç evlatlık çocuğumuz var.
- İki öz, üç evlatlık çocuğumuz var.

Rainforests are one of the Earth's greatest biological treasures.

Yağmur ormanları dünya'nın en büyük biyolojik hazineleri biridir.

"My biological father means nothing to me!", he said.

"Biyolojik babam benim için bir hiç!" dedi.

Sami's biological father is rumored to be a mobster.

Sami'nin biyolojik babasının bir gangster olduğu söyleniyor.

Human as a biological being belongs to the animal world.

Biyolojik bir varlık olarak insan hayvan dünyasına aittir.

We have three adopted children. The younger two are biological brothers.

Üç tane evlatlığımız var. Küçük olan ikisi biyolojik erkek kardeş.

I just found out that my dad is not my biological father.

Babamın biyolojik babam olmadığını kesinlikle anladım.

Mary was donor-conceived and is trying to track down her biological father.

Mary donör tarafından tasarlanmış ve biyolojik babasını izlemeye çalışıyordu.

Those green suits are special suits for reducing the risk of biological contamination.

Bu yeşil takım elbiseler, biyolojik kirlenme riskini azaltmak için özel takım elbiselerdir.