Translation of "Attend" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Attend" in a sentence and their turkish translations:

I'll attend.

Katılacağım.

Who'll attend?

Kim katılacak?

We'll attend.

Biz katılacağız.

Attend the meeting.

Toplantıya katıl.

Tom will attend.

Tom katılacak.

We can't attend.

Devam edemeyiz.

Every member must attend.

Her üye katılmalı.

I attend scientific conferences.

Bilimsel toplantılara katılırım.

You attend conferences abroad.

Yurtdışında konferanslara katılıyorsun.

They attend every class.

Onlar her derse devam eder.

To attend is important!

Katılmak önemlidir!

They attend every meeting.

Onlar her toplantıya katılır.

I'll attend the meeting.

Toplantıya katılacağım.

Attend to your business.

İşinize katılın.

Did you attend Harvard?

Harvard'a katıldın mı?

Does Tom attend mass?

Tom ayine katılır mı?

I want to attend.

Katılmak istiyorum.

I hope to attend.

Katılmayı umuyorum.

I often attend conferences.

Ben sık sık konferanslara katılırım.

- I could not attend the ceremony.
- I couldn't attend the ceremony.

Ben törene katılamadım.

- I will not attend the party.
- I won't attend the party.

Ben partiye katılmayacağım.

- We needn't attend the meeting.
- We don't need to attend that meeting.

O toplantıya katılmamıza gerek yok.

Or attend a political meeting,

ya da siyasi bir toplantıya katılmak,

Nurses attend to sick people.

Hemşireler, hasta insanlarla ilgilenirler.

I can't attend the meeting.

Toplantıya katılamam.

Did you attend this concert?

Bu konsere gittin mi?

- I'll attend.
- I'll be present.

Mevcut olacağım.

I'll attend the next meeting.

Sonraki toplantıya katılacağım.

I didn't attend his funeral.

Ben onun cenaze törenine katılmadım.

I cannot attend the conference.

Konferansa katılamam.

You attend all the meetings.

Tüm toplantılara katılıyorsun.

- I'll attend.
- I'll be there.

Katılacağım.

What school does Tom attend?

Tom hangi okula devam ediyor?

You can't attend? Why not?

Katılamıyor musun? Neden?

Tom didn't attend class today.

Tom bugün derse katılmadı.

Tom didn't attend the meeting.

Tom toplantıya katılmadı.

Tom didn't attend yesterday's meeting.

Tom dünkü toplantıya katılmadı.

I won't attend the party.

Partiye katılmayacağım.

Please attend my birthday party.

Lütfen doğum günü partime katıl.

What church do you attend?

- Hangi kiliseye gidiyorsun?
- Hangi kiliseye bağlısın?

Tom has agreed to attend.

Tom katılmayı kabul etti.

My grandchildren attend this school.

Torunum bu yıl okula başladı.

Tom invited everyone to attend.

Tom herkesi katılmak için davet etti.

Tom didn't attend the ceremony.

Tom törene katılmadı.

Tom didn't attend that meeting.

Tom o toplantıya katılmadı.

Parents were invited to attend.

Ebeveynler katılmak için davet edildi.

Everybody is invited to attend.

Herkes katılmak için davetli.

Parents are invited to attend.

Anne ve babalar katılmak için davetlidirler.

Tom didn't attend the forum.

Tom oturuma katılmadı.

Tom didn't attend the event.

Tom etkinliğe katılmadı.

Tom didn't attend today's meeting.

Tom bugünkü toplantıya katılmadı.

- I'll attend.
- I'll be here.

Burada olacağım.

Attend to your own business.

Kendi işinle ilgilen.

Two thousand pupils attend school.

İki bin öğrenci okula başlıyor.

I have to attend mass.

Bir kitleye katılmak zorundayım.

Students should attend classes regularly.

Öğrenciler derslere düzenli olarak katılmalıdırlar.

Tom couldn't attend the meeting.

Tom toplantıya katılamadı.

Tom can't attend the meeting.

Tom toplantıya katılamaz.

Tom didn't attend Mary's funeral.

Tom Mary'nin cenaze törenine katılmadı.

My children attend that school.

Çocuklarım o okula devam ediyor.

Everyone is invited to attend.

Herkes katılmaya davet edilir.

Tom won't attend today's meeting.

Tom bugünkü toplantıya katılmayacak.

I didn't attend Tom's funeral.

- Tom'un cenazesinde yoktum.
- Tom'un cenazesine katılmadım.

I didn't attend the meeting.

Toplantıya katılmadım.

Which university do you attend?

Hangi üniversiteye gidiyorsun?

- I am willing to attend the meeting.
- I'm willing to attend the meeting.

Toplantıya katılmaya istekliyim.

Where do you attend high school?

Nerede liseye devam ediyorsun?

She paid to attend the concert.

O, konsere katılmak için para ödedi.

Tom has a meeting to attend.

Tom'un katılacağı bir toplantısı var.

I could not attend the meeting.

Toplantıya katılamadım.

I have to attend this class.

Bu derse katılmak zorundayım.

I will not attend the party.

Ben partiye katılmayacağım.

We want to attend tonight's concert.

Bu geceki konsere katılmak istiyoruz.

I'd like to attend the party.

Ben partiye katılmak istiyorum.

She wants to attend the party.

O, partiye katılmak istiyor.

I have a funeral to attend.

Katılacak bir cenazem var.

I have a meeting to attend.

Katılacak bir toplantım var.

I have things to attend to.

Meşgul olmam gereken işlerim var.

I have to attend a meeting.

- Bir toplantıya katılmalıyım.
- Bir toplantıya katılmak zorundayım.
- Bir toplantıya katılmam gerekiyor.

Ask him to attend the meeting.

Toplantıya katılmasını iste.

I'm going to attend the meeting.

Ben toplantıya katılacağım.

You should attend the meeting yourself.

Toplantıya kendiniz katılmalısınız.

I won't be able to attend.

Ben katılamayacağım.

Tom's parents didn't attend his wedding.

- Tom'un anne ve babası onun düğününe katılmadılar.
- Tom'un anne ve babası onun nikâhına katılmadılar.

Mary is sorry she cannot attend.

Mary katılamadığı için üzgün.

Tom is sorry he cannot attend.

Tom katılamadığı için üzgün.

Ask Tom to attend today's meeting.

Tom'un bugünkü toplantıya katılmasını iste.

Tom didn't attend class last week.

Tom geçen hafta derse katılmadı.

Dan didn't even attend the meeting.

Dan toplantıya bile katılmadı.

I attend a lot of events.

Ben bir sürü olaylara katılırım.

He will certainly attend the meeting.

Kesinlikle toplantıya katılacak.

Bob will certainly attend the meeting.

Bob kesinlikle toplantıya katılacak.

You should attend to your business.

İşinize devam etmelisiniz.