Translation of "Ann" in Turkish

0.012 sec.

Examples of using "Ann" in a sentence and their turkish translations:

- Ann has no sister.
- Ann doesn't have any sisters.
- Ann doesn't have a sister.

Ann'in hiç kız kardeşi yok.

Ann loves chocolate.

Ann çikolatayı sever.

He married Ann.

O Ann ile evlendi.

Who telephoned Ann?

- Ann'e kim telefon etti?
- Ann'i kim aradı?

Ann sings elegantly.

Ann kibarca söylüyor.

Ann came downstairs.

Ann alt kata geldi.

Ann is a cheerleader.

Ann bir amigo.

Ann has many friends.

Ann'in birçok arkadaşı var.

Be nice to Ann.

Ann'e karşı nazik olun.

Ann has no sister.

Ann'in hiç kız kardeşi yok.

- I made Ann a doll.
- I made a doll for Ann.

Ann için bir bebek yaptım.

- John and Ann like each other.
- John and Ann love each other.

John ve Ann birbirlerini seviyorlar.

- I must apologize to Ann.
- I have to excuse myself to Ann.

Ann'e özür dilemeliyim.

He appears to know Ann.

O Ann'i tanıyor gibi görünüyor.

Ann seems to be ill.

Ann hasta görünüyor.

Ann is partial to chocolate.

Ann çilolataya düşkün.

Ann likes chocolate very much.

Ann çikolatayı çok sever.

Ann is a little girl.

Ann küçük bir kızdır.

Ann finished painting the picture.

Ann resmi yapmayı bitirdi.

I think Ann loves Jack.

Sanırım Ann Jack'i seviyor.

Ann plays tennis very well.

Ann çok iyi tenis oynar.

It seems he knows Ann.

Görünüşe göre Ann'ı tanıyor.

I made Ann my secretary.

Ann'i sekreterim yaptım.

Ann swam across the river.

Ann nehrin karşı tarafına yüzdü.

Ann has a kind heart.

Ann'in müşfik bir kalbi var.

Ann likes to write poems.

Ann, şiir yazmayı sever.

Ann gave me this present.

Ann bu hediyeyi bana verdi.

Ann can't find a job.

Ann bir iş bulamıyor.

Ann likes music very much.

- Ann müziği çok seviyor.
- Ann müzikten çok hoşlanır.

Ann doesn't have a sister.

Ann'in bir kız kardeşi yok.

Ann has lots of friends.

Ann'in birçok arkadaşı var.

I must apologize to Ann.

Ann'e özür dilemeliyim.

- Ann will not come to our party.
- Ann won't be coming to our party.

Tom partimize gelmeyecek.

When I read Ann Coulter's words,

Ann Coulter'ın yazdıklarını okuduğumda

John and Ann love each other.

John ve Ann birbirlerini seviyorlar.

I need to apologize to Ann.

Ann'den özür dilemem gerek.

Ann has a weakness for chocolate.

Ann'in çikolataya zafiyeti var.

Ann is exceedingly fond of chocolate.

Ann aşırı derecede çikolataya düşkün.

Ann loves chocolate more than anything.

Ann çikolatayı her şeyden daha çok seviyor.

Ann always keeps her room clean.

Ann odasını her zaman temiz tutar.

Ann often plays tennis after school.

Ann genellikle okul sonrası tenis oynuyor.

I mistook Ann for her sister.

- Ben onun kız kardeşini Ann zannettim.
- Ann'i kız kardeşi sandım.

She changed her name to Ann.

O adını Ann olarak değiştirdi.

I have to apologize to Ann.

Ann'den özür dilemek zorundayım.

Ann wrote something on the blackboard.

Ann tahtaya bir şeyler yazdı.

John and Ann like each other.

John ve Ann birbirlerini severler.

Ann has a little money with her.

Ann'in yanında biraz parası var.

Mary is reading Ann of Green Gables.

Mary, Yeşilin Kızı Anne'yi okuyor.

Ann must be having a happy dream.

Ann mutlu bir rüya görüyor olmalı.

I was given this present by Ann.

Bu hediye bana Ann tarafından verildi.

Ann cannot manage to find a job.

Ann bir iş bulmayı başaramaz.

He got married to Ann last month.

Geçen ay Ann ile evlendi.

Ann was in a hurry this morning.

Ann'in bu sabah acelesi vardı.

Ann has just finished writing her report.

Ann raporunu yazmayı az önce bitirdi.

Ann had no friends to play with.

Ann'in birlikte oynayacak arkadaşları yoktu.

Ann will not come to our party.

Ann partimize gelmeyecektir.

Tom suggested that Ann should sell the house.

Tom Ann'e evini satmasını önerdi.

Ann sang a lullaby for her little sister.

Ann, küçük kız kardeşine bir ninni söyledi.

This present was given to me by Ann.

Bu hediye bana Ann tarafından verildi.

It seems Ann and Zachary ran off together.

Ann ve Zachary birlikte kaçmış gibi görünüyor.

I asked Ann if she were a student.

Ann'in bir öğrenci olup olmadığını sordum.

Barack Obama's mother, Ann Dunham, was an anthropologist.

Barack Obama'nın annesi Ann Dunham bir antropologdu.

Somebody is playing the piano. It must be Ann.

Biri piyanoyu çalıyor. Bu Ann olmalı.

Every teacher knows that Ann is a good athlete.

Her öğretmen, Ann'in iyi bir atlet olduğunu bilir.

In 1954, Ann Hodges was hit by a meteorite.

1954'te Ann Hodges'e bir göktaşı çarptı.

I have arranged for Bill to meet Ann tomorrow.

Yarın Bill'in Ann'le buluşmasını ayarladım.

This is Tom speaking. I'd like to speak to Ann.

Ben Tom. Ann'le konuşmak istiyorum.

Ann apologized to her teacher for coming to school late.

Ann okula geç geldiği için öğretmeninden özür diledi.

The show was so boring that Ann and I fell asleep.

Gösteri o kadar sıkıcıydı ki Ann ve ben uykuya daldık.

In spite of their various differences, Joan and Ann are friends.

Çeşitli farklarına rağmen Joan ve Ann arkadaşlar.

Next year, Ann and Jong will have been married for 30 years!

Gelecek yıl, Ann ve Jong 30 yıldır evli olmuş olacak!

Either Ann or Carol is going to take care of the baby.

Ya Ann ya da Carol bebeğe bakacak.

Mike is in the second year of high school and Ann is too.

Mike lisenin ikinci yılında ve Ann de.

- Anne will not come to our party.
- Ann will not come to our party.

Anne partimize gelmeyecektir.