Examples of using "Airtight" in a sentence and their turkish translations:
Bu konteynırlar hava geçirmez.
Tom'un olay yerinde olmadığına dair kesin kanıtı var.
Tom'un tam olarak kaçar yolu olmayan bir mazareti yok.
Pencereleriniz hava geçirmez değilse nem içeri sızar.
Tom'un katı bir mazereti var.
Konserveler hava geçirmez bir conta ile kavanozda saklanmalıdır.