Examples of using "Accuracy" in a sentence and their turkish translations:
Doğru bir şekilde tahmin edemem.
doğruluğu ise tamamen tartışılır
fakat bununda doğruluğu tartışılıyor
Doğruluk aritmetikte önemlidir.
Teknik dil büyük bir doğruluk gerektirir.
Detayları doğru bir şekilde rapor etti.
Tom doğruluk konusunda çok titizdir.
Geri tepme, silahın hassasiyetini azaltır.
Bugün %90 doğrulukla yapıyoruz.
Müdürler çalışanlardan doğruluk,verimlilik ve adanmışlık bekler.
Bu makalenin doğruluğunu kontrol edin.
boyut ve şekil doğruluğunun hoş bir dengesi sayesinde kendine benimsedi.
Bu raporu doğruluğu için kontrol etmem gerekiyor.
Sesin geldiği noktayı... ...ölümcül tutarlılıkla belirler.
Böylece avının yerini ölümcül bir nokta atışıyla belirliyor.
bu iddianın doğruluğunu bilemiyoruz
- Gramer doğruluğunun önemini yeterince ifade edemem.
- Dili doğru kullanmanın önemini ne kadar anlatsam azdır.
10 yıl önce, evrenin haritasını %50 doğrulukla yapıyorduk.
Parlak yıldızlar ile takımyıldızlarının. Böylece nokta atışıyla yerini bulur.
Onun ifadesinin doğruluğundan şüphe etmeye başladım.
Sana raporun bir kopyasını verebilirim ama onun doğruluğunu garanti edemem.