Examples of using "Account" in a sentence and their turkish translations:
instagram hesabını kapatması gibi birşey.
Bir hesap açın.
Bana hesabı gönder.
İşte benim hesap numaram.
Hesabınız boş.
- O, hesabı aktive etti.
- O, hesabı etkin hale getirdi.
O bir hesabı aktif hale getirdi.
Bu hesap doğru.
Hesap sorun. Vatandaş hesap sorar, kul itaat eder.
Hesabımı kapatmak istiyorum.
Banka hesabı açacağım.
Onu benim hesabıma yaz.
Bir Facebook hesabım var.
Bir çek hesabı açtım.
Facebook hesabını sildi.
Facebook hesabımı sildim.
Tom Facebook hesabını sildi.
Tom banka hesabını boşalttı.
O bir yatırım hesabı açtı.
Bunu benim hesabıma yatır.
- Benim yüzümden durma.
- Lütfen rahatsız olmayın.
- Benim bir Twitter hesabım var.
- Twitter hesabım var.
Bu benim muhasebe defterim.
Mary Facebook hesabını devre dışı bıraktı.
Hesap numaramı unuttum.
Sami'nin hikayesi Leyla'nın açıklamasına uyuyor.
Mary Facebook hesabını sildi.
Sami bir Tumblr hesabı açtı.
- Benim için beklemeyin.
- Beni beklemenize gerek yok.
Lütfen bunu hesabıma geçirin.
Onu babamın hesabına yaz.
Bir hesap açmak istiyorum.
Bir hesap açmak için buraya tıklayın.
Tom'un İsviçre banka hesabı var.
O, hesabından 100 dolar çekti.
Hesabımın bakiyesi nedir?
Onlar o konuyu göz önüne aldı.
- Google hesabınız var mı?
- Google hesabın var mı?
Senin hesabını başka biri kullanıyor mu?
Dün, Twitter hesabımı kapattım.
Tom'un bir tasarruf hesabı yok.
Tom hesabından 300 dolar çekti.
Hislerinizi dikkate alacağız.
Hesabımı kapatmak istiyorum.
Erkek kardeşimin bir Twitter hesabı var.
Benim bir Twitter hesabım yok.
Bir Facebook hesabınız var mı?
Hesabı kapatmak istiyorum.
Ben bir hesap açmak istiyorum.
Bir banka hesabın var mı?
Tom'un bir banka hesabı yok.
Banka hesabını bilmemizde bir sakınca var mı?
Twitter hesabın var mı?
Ben olay için hesap vereceğim.
Sana hesap mı vereceğim?
Tom'un bir banka hesabı yoktu.
Fadıl banka hesabı detaylarını değiştirdi.
Banka hesabım yok.
Hesabımı kapatmak istiyorum.
- Tasarruf hesabım yok.
- Birikim hesabım yok.
Sami kendi e-posta hesabını açtı.
- Sami, offshore hesabından para aktardı.
- Sami, offshore hesabından para transfer etti.
Sami yeni bir Facebook hesabı açtı.
Sami'nin ikinci bir İnstagram hesabı vardı.
Zoom hesabınız var mı?
Tasarruf hesabımı kapatmayı düşünüyorum.
Onun kazayla ilgili ifadesi sizinkiyle uyuşuyor.
Daha çok banka hesabı gibi çalışır,
Onun yaşını dikkate almalısın.
Ne olduğunu açıklayamıyorum.
- Biz onun gençliğini hesaba katmalıyız.
- Biz onun gençliğini göz önüne almalıyız.
Sorun, o nedenle önemlidir.
Alım, şirketin hesabında.
- Bizim bankada bir hesabımız var.
- Bizim banka ile bir hesabımız var.
Onun gençliğini göz önünde tutmalıyız.
Lütfen benim hesabıma 450 dolar aktar.
Twitter'da bir hesabınız var mı?
Hesabına parayı ödedi.
Facebook hesabımı kontrol etmeyi severim.
Lütfen bizim bankada bir hesap açın.
- Neden bir birikim hesabı açmıyorsun?
- Neden bir tasarruf hesabı açmıyorsun?
O, olanlar için gerçek açıklamadır.
- Bunu hesaba katmamız lazım.
- Bunu göz önünde bulundurmamız gerekiyor.
Bir banka hesabı açmak istiyorum.
Yokluğunun sebebini açıklamalısın.
Çek hesabın ne kadar?
Bunu senin yüzünden yaptım.
Onların fikirlerini dikkatlice kabul etmelisin.
Neden bir Twitter hesabın yok?