Translation of "Vreselijk" in Turkish

0.014 sec.

Examples of using "Vreselijk" in a sentence and their turkish translations:

- Tom heeft vreselijk gefaald.
- Tom faalde vreselijk.

Tom fena halde başarısız oldu.

Dat smaakt vreselijk.

Onun tadı berbat.

Tom ruikt vreselijk.

Tom kötü kokuyor.

Dat klinkt vreselijk.

O korkunç görünüyor.

- Je ziet er vreselijk uit.
- U ziet er vreselijk uit.
- Jullie zien er vreselijk uit.

Korkunç görünüyorsun.

- Hoe vreselijk!
- Hoe verschrikkelijk!

Ne kadar korkunç!

Tom is vreselijk grappig.

Tom son derece komik.

Deze weg is vreselijk.

Bu yol dehşet verici.

Tom voelde zich vreselijk.

Tom korkunç hissetti.

De luier stinkt vreselijk.

Bez çok pis kokuyor.

Tom is vreselijk klein.

- Tom korkunç derecede kısa.
- Tom'un boyu çok kısa.
- Tom aşırı kısa boylu.

Mijn Italiaans is vreselijk.

İtalyancam çok kötüdür.

Deze kamer ruikt vreselijk.

Bu oda berbat kokuyor.

Het was een vreselijk ongeval.

- Korkunç bir kazaydı.
- O, korkunç bir kazaydı.

Mijn arm doet vreselijk pijn.

Kolum kötü ağrıyor.

Er is iets vreselijk mis.

Bir şey son derece yanlış.

Tom is vreselijk in wiskunde.

Tom matematikte çok kötü.

Het is vandaag vreselijk warm.

Bugün hava korkunç sıcak.

Dat zou vreselijk zijn geweest.

Bu berbat olurdu.

Ik ben vreselijk in wiskunde.

Matematikte çok kötüyüm.

Het was een vreselijk ongeluk.

O korkunç bir kazaydı.

- Hoe vreselijk!
- Hoe verschrikkelijk!
- Afgrijselijk!

- Ne iğrenç!
- Ne kötü!
- Ne korkunç!

Hij is vreselijk in wiskunde.

O matematikte kötüdür.

Maar er is iets vreselijk misgegaan.

Ancak bir şey korkunç şekilde ters gitti.

Zijn beperkingen als legeraanvoerder vreselijk blootgelegd.

bir ordu komutanı olarak sınırları korkunç bir şekilde açığa çıktı.

Er wachtte hem een vreselijk lot.

Onu kötü bir kader bekliyordu.

Het weer van gisteren was vreselijk.

Dünkü hava berbattı.

Ik ben vreselijk bang voor slangen.

Yılanlardan ölesiye korkarım.

- Dat is verschrikkelijk.
- Dit is vreselijk.

O korkunçtur.

- Dat is verschrikkelijk.
- Hoe vreselijk!
- Afgrijselijk!
- Verschrikkelijk!

O korkunçtur.

Ga je maar wassen. Je stinkt vreselijk.

Git bir banyo yap. Çok pis kokuyorsun.

Mijn avontuur begon met een vreselijk populaire video

Benim yolculuğum popüler bir cep telefonu videosuyla,

Mijn puppy is gestorven, en ik ben vreselijk onthutst.

Benim yavru köpeğim öldü ve ben berbat bir şekilde üzgünüm.

Het woord 'vreselijk' is niet sterk genoeg voor de sensatie.

"Kötü" kelimesi o hissi anlatmaya yetmez.

- Het is vandaag erg warm.
- Het is vandaag vreselijk warm.

Bugün hava korkunç sıcak.

Wat zie je er vreselijk uit, wat is er gebeurd?

- Korkunç görünüyorsun, ne oldu?
- Berbat görünüyorsun. Ne oldu?

Er zijn heel weinig winkels en de bioscoop is vreselijk.

Burada çok az dükkan var ve sinema berbat.

...snijden kalfjes uit de buik van de moeder... ...om hun kleine hoorntjes te krijgen, vreselijk.

yavrunun ufacık boynuzunu almak için onu keserek annenin karnından çıkarmak tek kelimeyle korkunç.

We zouden niet zijn wie we zijn... ...als we niet zo'n vreselijk politiek klimaat hadden meegemaakt.

Dahası, bu kadar zorlu koşullarda yaşamış olmasak bugün olduğumuz kişiler olmazdık.