Examples of using "Verliet" in a sentence and their turkish translations:
Ülkeden ayrıldım.
Odayı terk etti.
- Tom restorandan ayrıldı.
- Tom restoranı terk etti.
- Sami camiyi terk etti.
- Sami camiden çıktı.
Tom ülkeyi terk etti.
- Sami havaalanından ayrıldı.
- Sami havaalanını terk etti.
- Sami İslam'ı terk etti.
- Sami İslam'dan çıktı.
Mürettebat gemiyi terk etti.
Tom aceleyle evden ayrıldı.
Tom üç hafta önce Boston'dan ayrıldı.
On yedi yaşında liseyi terk etti.
İçeri girmemle odayı terk etti.
- Evden saat sekizde ayrıldı.
- Evi saat sekizde terk etti.
Kyoto'ya gitmek için Tokyo'dan ayrıldı.
Tom, Mary'yi terk etti.
Tom adadan Mary'nin kanosunda ayrıldı.
On yedi yaşında liseyi terk etti.
Hoşça kal demeden odadan ayrıldı.
O hoşça kal demeden evden ayrıldı.
Avustralya'dan ayrıldığınızda kaç yaşındaydınız?
Adam ödeme yapmadan restorandan ayrıldı.
Tom Noel'den birkaç gün sonra Mary'yi terk etti.
Tom, Noel'den birkaç gün önce Boston'tan ayrıldı.
Tom, Noel'den birkaç gün sonra Boston'dan ayrıldı.
O yatak odasından ayrıldı ve oturma odasına girdi.
O, odadan ayrılırken başıyla beni selamladı.
Tom bugün işten ayrılan ilk kişiydi.
Tren istasyonundan ayrılırken, bir adam gördüm.
Tom karısının onu neden terk ettiğimi merak ediyordu.
- Tom şehirden ayrıldı.
- Tom şehri terk etti.
- Tom kasabadan ayrıldı.
İşte o zaman yuvasını terk etti ve çok korktu.
Dedesinin ölümünün ardından ülkeden ayrıldı.
- Gemi tekrar dönmemek üzere limandan ayrıldı.
- Gemi, tekrar görülmemek üzere limandan ayrıldı.
Tom'un karısı onu terk etti.
O Texas'a dönmek için Meksika başkentinden ayrıldı.
O, müdürle anlaşamadığı için ekibi terk etti.
1900 yılında İngiltere'den ayrıldı, asla geri dönmedi.
Tom on sekiz yaşındayken evden ayrıldı.