Examples of using "Sluiten" in a sentence and their turkish translations:
- Kapatın.
- Kapat.
Kapılar otomatik olarak kilitlenir.
Tom gidip pencereyi kapattı.
Pencereleri kapatmak zorundayım.
Uzlaşalım.
Kapıyı kapatmak ister misin?
Kapıyı kapatmak istiyorum.
Kutuyu kapatmaya çalışıyoruz.
Tom dükkanı kapatıyor.
Dükkânı kapatıyoruz.
Onlar fabrikayı kapatmaya karar verdi.
Mağazamı kapatıyorum.
Lütfen pencereyi kapatır mısın?
ilk dürtünüz kalbinizi korumak olabilir.
Üzgünüm bayım. Erken kapanıyoruz.
Biz akşam 7.00'de kapatırız.
Arka kapıyı kapatmayı düşünemeyecek kadar sarhoştu.
Onlarla uzlaşmaya çalıştık.
Acele etmelisin, çünkü bankalar yakında kapanıyor olacak.
Size zahmet olacak, camı kapatabilir misiniz?
Büyüme kıkırdakları kapandığı an artık boyunuz uzayamaz.
Kim olduğumuz hissine dair yabancılaşır
Fabrikayı kapatmak zorunda olmayacağımıza dair bir olasılık var.
Sadece gözlerini kapatmak zorundasın.
Sözcükleri bilseler de bilmeseler de, bizim geri durduğumuz,
- Son pişmanlık fayda etmez.
- İş işten geçtikten sonra önlem almak için çok geç.
At zaten kaçtığında ahır kapısını kapatmak için çok geç.
Aile işine katılma planları, ateşli bir cumhuriyetçi olan Suchet'in Lyon Ulusal Muhafızlarının süvarisine katılmasıyla
Eğer sokulduysanız zehir solunum yollarınızı tıkamadan önce 60 dakikanız var demektir.