Examples of using "Publiek'" in a sentence and their turkish translations:
(Seyirci) Merhaba.
İzleyiciler: Evet!
Seyirci sıkılmış görünüyordu.
Siz çok hoş bir seyircisiniz.
Onun konuşması izleyiciyi tahrik etti.
Tom seyircilere gülümsedi.
''İzleyiciler'' demek istemiyorum,
Seyirci aktrisi alkışladı.
Kütüphane halka açıktır.
Bu park halka açık mıdır?
Yüzme havuzu halka açık.
İzleyiciler Tom'u ayakta alkışladılar.
Tom seyircilerin içinde, değil mi?
halkın yasal bir duruş sergileme hakkı yok.
Tiyatroda çok fazla seyirci vardı.
Seyirciler alkışlarla konuşmacıya tepki gösterdi.
Bir dinleyici kitlesi önünde hiç şarkı söyledin mi?
ve kamu parasını kamu mallarına harcayarak
Tüm seyirci ayağa kalktı ve alkışlamaya başladı.
Ben herkesin önünde konuşmaya alışık değilim.
Seyirci en az bir tam dakika boyunca "Bravo!" diye bağırdı.
Bu bahçe halka açık ve ücretsizdir.
seyircimle hakiki bir ilişki kurmak.
Kütüphanenin bu bölümü halka kapalıdır.
Tom seyircileri ısındırmak için birkaç fıkra anlattı.
Bir istek parça çalıp çalmayacağımız seyirciye bağlı.
- Rio de Janeiro devleti "kamu afet durumu" ilan etti.
- Rio de Janeiro eyaleti "malî OHAL" ilan etti.