Examples of using "Lerares" in a sentence and their turkish translations:
- O bir öğretmen.
- O bir öğretmendir.
Benim annem de bir öğretmen.
Mary bir öğretmen olmak istiyor.
Bayan Smith bir İngilizce öğretmeni midir?
Neden öğretmen oldun?
Mary tek kadın öğretmendi.
Benim annem bir öğretmendir.
Bayan Smith İngilizce öğretmeni mi?
Bayan Swan bizim İngilizce öğretmenimizdir.
O çok iyi bir öğretmendir.
Tom Mary'nin bir öğretmen olduğunu biliyordu.
Kız kardeşim İngilizce öğretmenidir.
- Bir öğretmendim.
- Ben bir öğretmendim.
- Ben öğretmendim.
Tom bir öğretmen ile evlidir.
Karısı bizim İtalyanca öğretmenimiz.
Öğretmenim ve karımsın!
Tom, Mary'nin bir Fransızca öğretmeni olduğunu sandı.
Kadın, öğretmenmiş gibi konuşuyor.
Tarih, yaşam öğretmenidir.
- Bir Fransızca öğretmeniyim.
- Ben bir Fransızca öğretmeniyim.
- Fransızca öğretmeniyim.
Fransızca öğretmenin benimle aynı yaşta.
Benim en küçük kız kardeşim bir öğretmendir, en büyük kardeşim ise bir tıp doktorudur.
Bu öğretmen nasıl ?
- Mary öğretmenin sorusunu yanıtlıyor.
- Mary öğretmenin sorusuna cevap veriyor.
- Mary öğretmenin sorusunu cevaplıyor.
Mary, onun ilkokul günlerinde, bir öğretmen olmayı hayal ediyordu.
Sen bir öğretmensin.
Jane'nin ebeveynleri onun okulda bir öğretmen olarak tayin edilmesinden memnundu.
Öğretmenimiz çok genç görünüyor.
Ancak dairemizin sessizliğinde, öğretmenimin bakışlarının dışında
O bizim öğretmenimiz.
Öğretmen parmağıyla beni işaret etti ve onunla beraber gitmemi istedi.