Examples of using "Klassieke" in a sentence and their turkish translations:
Ben klasik müziği severim.
Klasik müzik dinlemek hoşuma gider.
Tom genellikle klasik müzik dinler.
Ben klasik müziği sevmiyorum.
Tom klasik müzik dinlemeyi sever.
Klasik müziği seversiniz, değil mi?
Klasik sembolleri düşündüm:
Hobilerimden birisi klasik müzik.
Müziği seviyorum, bilhassa klasik müziği.
Hangisini daha çok seviyorsun, rock ya da klasik müzik?
Klasik müzik, sinirli kimseler için en iyi terapidir.
Tom Mary'nin klasik müzikle ilgilendiğini bilmiyordu.
bazı klasik işletme yetileriyle bu süreci yeniden düzenlemek istedim.
İrlanda'da şimdilerde klasik diller okullarda neredeyse hiç öğretilmiyor.
Diğerleri popüler müziği severken bazı insanlar klasik müziği sever.
O klasik müzik seviyor oysa ben cazı tercih ederim.
Tom elektronik sigara içmenin sigara içmekten daha güvenilir olduğunu düşünüyor ama Mark o kadar emin değil.