Examples of using "George" in a sentence and their turkish translations:
George bizim takımın kaptanıdır.
George kırık kalpli idi.
George fakirdir ancak her zaman mutludur.
George yolculuğun maliyetini hesapladı.
George Bernard Shaw yıllardır Macarca okudu.
Burada Berkeley'de dil bilimci olan George Lakoff'u ikna ettiler.
George fakir, ama her zaman mutlu.
George adında bir adam bir otelde kalıyordu.
Arkadaşım George ilkbaharda Japonya'ya gidiyor.
George'un kız kardeşi bana birkaç sandviç yaptı.
George babası ile aynı şekilde iş yaptı.
Hatta George Washington Carver tarafından
Arkadaşım George bu yaz Japonya'ya gidecek.
Amerika Birleşik Devletleri'nin ilk Cumhurbaşkanı George Washington idi.
Güne George Soros'la toplantı yaparak başladı. Toplantıda kenevir ve ilgili piyasa düzenlemeleri
George Bush'un fazlasıyla gösterdiği gibi, ABD başkanı olmak yalnızca bir nebze zeka gerektirir.
George'un kız kardeşi bana biraz sandviç yaptı.
İngilizcesi "Ferris wheel" olan dünyanın ilk dönme dolabı Şikago'da yapıldı. Adını onu yapan George Washington Gale Ferris Jr.'dan almıştır.