Translation of "Doodt" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Doodt" in a sentence and their turkish translations:

Hij doodt, ik dood."

O öldürüyor, ben de öldürüyorum.''

Als de klimaatverandering ons niet doodt,

İklim değişikliği hepimizi öldürmezse

Hoe doodt en eet ze die?

Peki onları nasıl öldürüp yiyor?

Wat me niet doodt, maakt me sterker.

Beni öldürmeyen şey güçlendirir.

Wat ons niet doodt, maakt ons sterker.

Bizi öldürmeyen şey bizi daha güçlü yapar.

...dan doodt het uv-licht een hoop bacteriën.

ve böylece ultraviyole ışınlar sudaki birçok bakteriyi öldürecektir.

Een duimhoog bijna onzichtbaar monster dat kwaad is geboren en duizenden doodt.

Doğuştan öfkeli, binlerce leşi olan, neredeyse görünmez, ufak bir gulyabani.

En dit is een ziekte die 60,000 mensen per jaar doodt in de US.

Ve bu oran ABD'de bir yılda 60 bin kişiyi öldürebilir.

'Dat zijn de dieren die ze doodt.' Dus ik kijk naar prooien, kleine sporen, gegraaf in het zand...

"Tamam, bunlar öldürdüğü hayvanlar." Öldürdüğü hayvanlara, küçük izlere ve kumdaki kazılara baktım.