Translation of "Ballingschap" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Ballingschap" in a sentence and their turkish translations:

Santa Ana leefde in ballingschap in Cuba.

Santa Ana Küba'da sürgünde yaşıyordu.

Toen Napoleon terugkeerde uit ballingschap, ging Suchet hem ontmoeten in Parijs.

Napolyon sürgünden döndüğünde, Suchet onunla Paris'te buluşmaya gitti.

In 1029 brachten de Denen, gesteund door lokale jarls, Olaf in ballingschap.

1029'da, yerel sazlarla desteklenen Danimarkalılar, Olaf'ı sürgüne sürdü.

In februari 1815 ontsnapte Napoleon uit ballingschap op Elba en landde in Frankrijk.

Şubat 1815'te Napolyon, Elba'daki sürgünden kaçtı ve Fransa'ya çıktı.

Na de nederlaag van Napoleon leefde Soult in ballingschap tot 1819, keerde daarna

Napolyon'un yenilgisinin ardından 1819'a kadar sürgünde yaşayan Soult,

Maar toen Napoleon, in ballingschap op Sint-Helena, werd gevraagd zijn beste generaal te noemen, antwoordde hij:

Ama Saint-Helena'da sürgünde olan Napolyon'dan en iyi generalini seçmesi istendiğinde,

Net als maarschalk Ney verzette hij zich aanvankelijk tegen de terugkeer van Napoleon uit ballingschap, maar hij zag welke kant de wind

Mareşal Ney gibi, başlangıçta Napolyon'un sürgünden dönüşüne karşı çıktı, ancak rüzgarın hangi yönden estiğini gördü