Examples of using "Absoluut" in a sentence and their turkish translations:
Kesinlikle.
- Kesinlikle!
- Mutlaka!
- Dosdoğru.
- Tam isabet.
Tom kesinlikle hatasız.
Yok artık!
Kesinlikle. Bunu yaptım.
Ben biraz yorgun değilim.
- O, hiç mutlu değildir.
- O hiç mutlu değil.
Onun kesinlikle düşmanları yoktur.
Onun söylediği kesinlikle doğrudur.
Bu konuda yüzde yüz eminim.
Ben buna kesin bir biçimde karşıyım.
Ben Almancayı hiç anlamıyorum.
Kesinlikle imkansız.
Tom'un kesinlikle çok iyi bir yön duyusu yok.
Tümüyle, söyleyecek hiçbir şeyim yok.
Tom'un onunla kesinlikle ilgisi yoktu.
Ben kesinlikle şaşırdım.
Hiç böyle bir acı hissetmemiştim.
denklik konusundan veya iklim adaletinden bahsetmiyor.
Ben hiç yorgun değilim.
nasıl yaşayacağım hakkında hiçbir fikrim olmadığını fark ettim.
Communication ve excommunication benzer görünmesine rağmen kesinlikle birbirleriyle alakası yok.
Bir hayvanla bu şekilde bir bağ kurup böyle deneyimler yaşamak, tam anlamıyla insanın aklını başından alıyor.
1,5 metre uzunluğundaki, 100 kiloluk bu görkemli memeli, çok rahat bir şekilde ölümcül yaralar verebilir.