Translation of "‫لوقت" in Turkish

0.021 sec.

Examples of using "‫لوقت" in a sentence and their turkish translations:

‫تحوم السمام لوقت طويل.‬

Ebabiller güçleri yettiğince havada döner.

انتظرت توم لوقت طويل.

Uzun süre Tom'u bekledim.

إن هذا لوقت طويل،

bu uzun bir zaman,

‫بقيت تحت الماء لوقت طويل،‬

Uzun süredir su altında olduğumdan,

‫ستتمكن من حبس أنفاسك لوقت أطول.‬

Nefesini daha uzun süre tutabilir hâle geliyorsun.

حسنًا، لقد فكرت لوقت طويل بهذا الأمر.

Bunun üzerinde çok uzun bir süre düşündüm.

وعلبة مشروب حمية غازية أخرى لوقت لاحق.

Daha sonra içmek için bir tane daha söyledim.

‫لوقت كاف لضخ حيواناته المنوية في رحمها.‬

Karnının alt tarafına sperm paketi yerleştirecek kadar tutsa yeter onu.

‫لكنه لا يستطيع الاستمرار فيه لوقت طويل.‬

Ama çok uzun sürdüremiyor.

‫كنت أعمل بجد لوقت طويل،‬ ‫وكنت أرهق نفسي فحسب.‬

Uzun zamandır çok çalışıyordum. Artık yıpranmıştım.

‫باستغلال الضوء الصناعي،‬ ‫يمكن للقروش هنا الصيد لوقت طويل ليلًا.‬

Yapay ışıktan faydalanan köpek balıkları, gece geç saatlere kadar avlanabiliyor.

- لنناقش هذه المشكلة لاحقاً.
- لندع الحديث عن هذه المسألة لوقت آخر.

O problemi daha sonra tartışalım.