Examples of using "صنع" in a sentence and their turkish translations:
bir devrim yaptı
Tom ne yaptı?
bu kadar büyük programlar yapabilirsiniz.
Babam benim için bir raf yaptı.
İnsülin üretmeyi öğrendik.
6 yıldız yapmaya çalışıyorduk
ve gerçekten çok iyi bir film yapılabilir
Macintosh adında bir bilgisayar yaptı
- Kardan adamı kim yaptı.
- Kardanadamı kim yaptı.
- Bahane uydurmada zekidir.
- Mazeret bulmada zekidir.
Benim hobim model uçak yapmaktır.
Bill bana güzel bir elbise yaptı.
Bu TV, Kore'de yapıldı.
Sami bir takma ad yarattı.
Bakın, meşaleyi bundan yapabiliriz.
İrlanda mitolojisinden bir film yapılıyor
bu mısır pramitlerini kim yaptı niye yaptı
sağlayacak kendimizden daha büyük bir şey yaratmak için
- Sami bu videoyu oluşturdu.
- Sami bu videoyu yarattı.
veya bir iki milyon dolarlık arabalar yapmak yerine
Yaşamınızda olumlu bir değişiklik istiyorsanız
Çoğu kez, acılarını dindirebileceğimizi düşünerek
ha adamlar şöyle bir güzellik de yapmış
tabi pramit'in yapımında bizimde yürüttüğümüz tahminler var
Arkasından ilk kişisel bilgisayar olan Apple-2'yi yaptı
Annemin Sears kataloğundaki modellerin çizimlerini yapmaktan tutun da
Steve Jobs'ın isteği kişisel bir bilgisayar yapmaktı
sadece istediğim İslami değerlere zarar verilmeden buranın cami yapılması
üstelik bu yapılar Sirius yıldızının konumuna göre yapılmış
Dük için köprüler, silahlar, gemiler, mermer ve kilden heykeller yapabileceğini söyledi
Daha sağlıklı myelin oluşturmak için beyniniz fazla B vitaminine ihtiyaç duyar.
baktı ki herkes ona gülen adam diyor, oda gülen adam isminde bir film çekti
Bu epik pazarlama videosunun gösterdiği gibi, Titleist golf toplarına çok yatırım yapıyor.
O kadar zayıf ki sağlıklı ahtapotlar gibi canlı renkler çıkaramıyor.
Leonardo Da Vinci yine aynı dönem dünyanın en çok bilinen tablosu olan Mona Lisa'yı yapmaya başladı