Examples of using "تنمو" in a sentence and their turkish translations:
Yükseliyorlar, dönüşüm geçiriyorlar.
yeniden yetişmesini sağlar
Karayip flamingo yavruları çok hızlı büyür.
medya da haberler türemeye başladı
gelişmiş dünyada görürken
Birbirinin üzerinden geçen kökler karmakarışık. Derin bir çamur var.
ve neredeyse sekiz yüz çeşit elma yetişiyordu.
Dünyada evde bakım her yıl yüzde 10 büyüyor.
Bu yavrular o kadar hızlı büyüyor ki, daha şimdiden timsahtan koşarak kaçabiliyorlar.
bir bakıyorsun orada böyle çiçekler var doğal ortamda yetişmiş
Eğer tüm büyüme bu yöndeyse güney bu tarafta demektir.