Examples of using "نشأت" in a sentence and their turkish translations:
Leyla muhafazakar bir toplumda büyütüldü.
Siyahi kızlar için ideal görünümün
Büyüdüğüm evi hatırlıyorum.
İçinde bulunduğum dünya oydu.
Gana'da büyümüş olsaydım,
Çoban hikâyeleri dinleyerek büyüdüm.
Toplum bilimcilerin olduğu bir ailede büyüsem de
Leyla orta sınıf bir mahallede büyüdü.
İşçi sınıfı bir aile içinde büyüdüm
Ben bu enstrüman dolu odada büyüdüm.
eşcinselliğin yasadışı sayıldığı bir eyalette büyümeyi düşündüm.
çünkü ABD'nin en zengin kasabalarının birindeki çöplüklerde büyüdüm.