Translation of "‫استغرق" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "‫استغرق" in a sentence and their turkish translations:

استغرق أعدائه القلب.

Bu onun düşmanlarını yüreklendirdi.

استغرق الأمر 400 يومًا.

400 gün sürdü.

استغرق الأمر بعض الوقت...

Elbette zaman aldı --

استغرق البناء 5 سنوات

inşaatı 5 yıl sürdü

وقد استغرق إنهاء البحث 29 يوماً.

Bu çalışmanın tamamlanması 29 gün aldı.

‫استغرق الأمر وقتًا طويلًا لأدرك الأمر.‬

Bunu düşünüp anlamam çok uzun sürdü.

استغرق فقط 27 سنة لإصدار الخمسة ملايين الموالية.

Diğer beş milyon patenti vermesi ise sadece 27 yıl aldı.

استغرق جيش لونجوس عدة ساعات للإنتشار في جميع أنحاء الميدان

Arazi boyunca, Longus'un birliklerinin pozisyon alması bir kaç saat alıyor.

الغزو وضع المشروع على رأس الاولويات ورغم ذلك استغرق سبعة

getiren fikir , önceliklerin üstüne yerleştirildi ve yine

استغرق صعود سولت من رتبة رقيب إلى عميد أقل من ثلاث سنوات.

Soult'un çavuştan tümgeneralliğe yükselişi üç yıldan az sürdü.

استغرق الأمر مني أكثر من ساعتين لأترجم بضع صفحات في اللغة الإنجليزية.

- Birkaç sayfa İngilizce çevirmek iki saatten fazla zamanımı aldı.
- Birkaç sayfa ingilizceyi çevirmek iki saatten daha fazla zamanımı aldı.

استغرق طاقم أبولو 8 ثلاثة أيام للسفر إلى القمر ، لكنهم لم يطيروا بمفردهم.

Apollo 8 mürettebatının Ay'a gitmesi üç gün sürdü, ancak tek başlarına uçmadılar.