Examples of using "يلسع" in a sentence and their turkish translations:
Hepsi çorbamın bir parçasıydı ama soğanlar hala yakıyordu.
ama zehrin birazı derisinin altında kaldı, aynı acıyı defalarca yaşadı.
Isırdıktan birkaç dakika sonra denizkestanesinin zehri devreye giriyor.