Translation of "يلسع" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "يلسع" in a sentence and their turkish translations:

إنهم جميعا جزء من حسائي ولكن البصل لا يزال يلسع.

Hepsi çorbamın bir parçasıydı ama soğanlar hala yakıyordu.

‫لكن بقي بعض السم تحت جلده،‬ ‫وتفاعل وظل يلسع مراراً وتكراراً.‬

ama zehrin birazı derisinin altında kaldı, aynı acıyı defalarca yaşadı.

‫بمجرد أن يلسع، فالأمر يتطلب بضع دقائق‬ ‫حتى يبدأ مفعول سم القنفذ البحري.‬

Isırdıktan birkaç dakika sonra denizkestanesinin zehri devreye giriyor.