Examples of using "البصل" in a sentence and their turkish translations:
Soğan çorbası ünlü bir Fransız yemeğidir.
Mary birkaç soğan doğradı.
Sarımsak ve soğan soğuk algınlığına karşı iyi ilaçlardır.
Biraz soğan almanız gerektiğini unutmayın.
Hepsi çorbamın bir parçasıydı ama soğanlar hala yakıyordu.