Examples of using "يكفي من" in a sentence and their turkish translations:
Çünkü yeterince hata yapıyorum
- Hala yeterince zamanımız var.
- Hala bol zamanımız var.
NASA'nın yeterli zamanı olurdu
Yeterince su içtiniz sanırım.
Bazı zehirli sarı kurbağalar bir insanı öldürecek kadar zehir barındırır.
- Yeterli param olmuş olsaydı çantayı alırdım.
- Yeterli param olsaydı çantayı alırdım.
Yapamayacağımızı söyleyen yeterince insan var.
yeterince cesur kefalet karşıtlarımız var,
Belki de gündüzleri yeteri kadar yemek bulmakta zorlanıyordur.
Benim birçok arkadaşlarla konuşmak için bol bol vaktim vardı.
Binlerce arı, kanat kaslarını titreterek kovanı sıcak tutmaya yetecek kadar ısı üretiyor.
neden olmaz? Çünkü yeterli miktarda su kütlesi yok bu kadar basit
Hatta ailesinin onu üniversite okutabilecek kadar bir parası da yoktu ortada
ve bu da orman tahribine dayalı salınımlara neden oluyor.
- Yeteri kadar dinlenmek önemlidir.
- Yeterince dinlenmek çok önemlidir.
Zamanım olup olmadığını bilmiyorum.