Examples of using "يحل" in a sentence and their turkish translations:
Hava gittikçe kararıyor.
Hava hızla kararıyor!
Karanlık çökmek üzere.
Dövüş hiçbir şeyi halletmez.
Hava kararıyor.
kimsenin adam yerine koymaması yüzünden
Bir hikâyeyi yenileyebileceğimiz tek şey
Hava gittikçe kararıyor. Bir yerde kamp kurmayı düşünmeliyiz.
Onun yerinde olsaydım bu tarafa gelirdim. Hava kararıyor!
Bu bilmecenin ipucu yine antik kayaç kayıtlarından geliyor.
Karanlık çökünce... ...fokların görülmeden geçme şansının artması gerekir.
Tom sorunu nasıl çözeceğini bilmediğini söyledi.